Mesajı Okuyun
Old 19-02-2013, 18:42   #50
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan gunay30
Avukatlık bürosunda stajyer olarak bulunan lise öğrencisine karar tebliğ ediliyor. Tebligat parçasında daimi sekreter ibaresi yer alıyor ancak lise öğrencisi olduğuna ve stajyer olarak bulunduğuna ilişkin belgeler mevcut.
Tebligat geçerli midir?
Bu konuyla ilgili Yargıtay kararları olan varsa sevinirim.
Saygılarımla...

Soruyu sorup, gitmişsiniz. Oysa heyecanla dönüşünüzü bekliyoruz. Tebligat parçasında "Tebligat yapılacak şahısın, adreste bulunmadığı/Adliyede olduğu/Seyahatta olması nedeniyle" gibi bir ibare yoksa, kökleşmiş Yargıtay kararlarına göre tebligat usulsüzdür. Bu konuda Sayın Yıldız Hukuk'a aynen katılıyorum. Yukarıdaki mesajda yazdığım "daimi sekreter" olmamasına ve 18 yaşından küçük olmasına rağmen mazbataya bu hususun bilgi olarak(Görünüş itibariyle 18 yaşından büyük göstermesi) düşülmemesi de, kanaatimce tebligatı hükümsüz hale getirir. Aşağıya işinize yarayacak 3 karar özeti aktarıyorum.

Alıntı:
Yazan Yargıtay
T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2007/3411
K. 2007/5778
T. 27.3.2007
• BİR YERDE DEVAMLI OLARAK MESLEK VEYA SANATINI İCRA EDENLER ( O Yerde Bulunmadıkları Takdirde Tebliğ O Yerdeki Daimi Memur veya Müstahdemlerinden Birine Yapılacağı )
• USULSÜZ TEBLİGAT ( Davacı Vekilinin İşyerinde Bulunmadığına Dair Tebligat Belgesinde Bir Açıklık Bulunmadığı - Borçlu Vekiline Yapılan Tebliğ Usulsüz Olduğu )
• DAİMİ MEMUR VEYA MÜSTAHDEMLERE TEBLİĞ ( Bir Yerde Devamlı Olarak Meslek veya Sanatını İcra Edenler O Yerde Bulunmadıkları Takdirde Tebliğ O Yerdeki Daimi Memur veya Müstahdemlerinden Birine Yapılacağı )
KARAR : Davacı borçlu vekili tarafından 12.06.2006 tarihinde takip konusu çeklerdeki imzanın borçlu şirket yetkilisine ait olmadığını belirterek açılan imzaya itiraz davasında mahkemece 25.07.2006 tarihli duruşmada taraflarca takip edilmeyen dosyanın HUMK.nun 409. maddesi uyarınca işlemden kaldırılmasına karar verilip 3 ay geçtikten sonra 22.11.2006 tarihinde dava yenilenmediğinden HUMK.nun 409/5. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş ise de; dosyada davacı borçlu vekiline çıkarılan duruşma gününü bildiren tebligatın "isçi Lokman Turmus"a tebliğ edildiği görülmüştür.
7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 17. maddesine göre bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenler o yerde bulunmadıkları takdirde, tebliğ o yerdeki daimi memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. Davacı vekilinin işyerinde bulunmadığına dair tebligat belgesinde bir açıklık bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu haliyle borçlu vekiline yapılan tebliğ 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 17. maddesine ve Tebligat Tüzüğü'nün 23. maddesine göre usulsüzdür. Bu nedenle, mahkemece davacı vekiline duruşma gününü belirten davetiyenin usule uygun şekilde tebliğ edilip sonucuna göre karar verilmek gerekirken HUMK.nun 409/5. maddesine göre davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ) , 27.03.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.

T.C.
YARGITAY
15. HUKUK DAİRESİ
E. 2006/6581
K. 2007/699
T. 7.2.2007
• USULSÜZ TEBLİGAT ( Daimi Memur veya Müstahdeme Yapılan Tebligatta Evraka Muhatabın O yerde Bulunmadığının Yazılmaması )
• TEBLİGATIN MEMUR VE MÜSTAHDEME YAPILMASI ( Belli Bir Yerde Meslek ve Sanatını İcra Edenler O Yerde Bulunmadıkları Takdirde Yapılabileceği - Usulüne Uygun Olması İçin Evraka Muhatabın O yerde Bulunmadığının Yazılması Gereği )
• İŞYERİNDE TEBLİGAT ( Belli Bir Yerde Devamlı Olarak Meslek ve Sanatını İcra Edenlerin Memur ve Müstahdemlerine Yapılabileceği - Evrakta Muhatabın O Yerde Bulunmadığının Yazılması Gereği )
KARAR : Bozma ilâmının tebliği için davacılar vekili Av.L...'ye çıkartılan tebligat sekreterine tebliğ edilmiştir.
Tebligat Kanunu'nun 17 ve Tüzüğün 23.maddesine göre belli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenler o yerde bulunmadıkları takdirde tebliğ aynı yerdeki daimi memur veya müstahdemlerinden birine yapılır.
Bu şekilde yapılan tebligatın geçerli olabilmesi için muhatabın o yerde bulunmadığının tebliğ evrakına yazılması gerekir.
Davacı vekiline yapılan tebligatta muhtabın o yerde bulunmadığına dair bir kayıt yer almamaktadır.
Bu nedenle yapılan tebligat usulsüz olduğundan verilen karar tashihi dilekçesinin süresinde olduğu kabul edilmiştir.
SONUÇ : Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici nedenler karşısında HUMK.nun 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiç birisine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE ve HUMK.nun 442. maddesi hükmünce 160,00 YTL para cezası ile 27,00 YTL red harcının karar düzeltme isteyen davacıya yükletilmesine, 07.02.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.

T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 2009/11746
K. 2011/4277
T. 12.4.2011
• TRAFİK KAZASINDAN KAYNAKLANAN TAZMİNAT ( Belli Bir Yerde Devamlı Olarak Meslek ve Sanatını İcra Edenlere Yapılacak Tebliğlerde Önce Muhatabın Aranılması ve Onun Bulunmaması Halinde Aynı Yerde Daimi Memur veya Müstahdemlerinden Birisine Tebligat Yapılması Gerektiği )
• BELLİ BİR YERDE DEVAMLI OLARAK MESLEK VE SANATINI İCRA EDENLERE YAPILACAK TEBLİGAT ( Önce Muhatabın Aranılması ve Onun Bulunmaması Halinde Aynı Yerde Daimi Memur veya Müstahdemlerinden Birisine Tebligat Yapılması Gerektiği - Trafik Kazasından Kaynaklanan Tazminat )
• TEBLİGAT ( Trafik Kazasından Kaynaklanan Tazminat - Belli Bir Yerde Devamlı Olarak Meslek ve Sanatını İcra Edenlere Yapılacak Tebliğlerde Önce Muhatabın Aranılması ve Onun Bulunmaması Halinde Aynı Yerde Daimi Memur veya Müstahdemlerinden Birisine Tebligat Yapılması Gerektiği )
1-) Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece davanın takipsiz bırakılması sebebiyle H.U.M.K.409/5 maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Somut olayda bozma sonrası duruşma günü davacı vekiline "Birlikte sakin muhatabın tebellüğe ehil işçisi M. Ş.'e tebliğ olundu" şeklinde tebligat parçasına meşruhat düşülmek suretiyle tebliğ edilmiş ise de. Tebligat Kanunu'nun 17. maddesine göre, belli bir yerde devamlı olarak meslek ve sanatını icra edenlere yapılacak tebliğlerde önce muhatabın aranılması, onun bulunmaması halinde aynı yerde daimi memur veya müstahdemlerinden birisine tebligat yapılması gereklidir. Tebligat parçasında bu hususta bir açıklık bulunmamaktadır. Bu haliyle davacı vekiline yapılan tebliğ usulüne uygun değildir. Mahkemece, taraflara usulünce tebligat yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, usulsüz tebliğe dayanarak davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
2-) Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan sebeple davacı vekilinin temyiz itirazının kabulüyle, kararın davacı yararına BOZULMASINA, 2 numaralı bentte açıklanan sebeple davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine YER OLMADIĞINA, ödenen temyiz peşin harcın istemi halinde temyiz edene iadesine, 12.4.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.