Mesajı Okuyun
Old 12-03-2010, 10:12   #8
Av.Yüksel Eren

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan ergül
Yargıtay 8.Hukuk Dairesi 2008/3386-3609 ve 2008/3140-3288 sayılı kararlarına ulaşabilen, daha doğrusu MAKUL SÜREYİ belirten kararlara ulaşabilen var mı?

Sayın ergül

Yargıtay 8. HD. nin mesajınızda belirtilen kararına ulaşamdım ancak araştırırken aşağıdaki karara rastladım.

Saygılar,
Av. Yüksel Eren


8. Hukuk Dairesi

Esas: 2006/2236

Karar: 2006/2946

Tarih: 01.05.2006

* KAZANDIRICI ZAMANAŞIMI
* KAMU MALI NİTELİĞİNDEKİ YERİN ZİLYETLİK YOLUYLA EDİNİMİ
* YOL OLARAK GÖSTERİLEN TAŞINMAZ

TMK.nun 715. maddesinde yolların, yararı kamuya ait mallardan olduğu açıklanmıştır. Kamu malı niteliğinde bulunan bir yerin kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yolu ile edinilmesi ve özel mülkiyet şeklinde tapuya tescili mümkün bulunmamaktadır. Ancak, taşınmaz özel yol niteliğinde ise o takdirde kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yolu ile edinilmesi mümkündür.

T.C.
YARGITAY
8. Hukuk Dairesi

Esas: 2006/2236
Karar: 2006/2946
Tarih: 01.05.2006

ÖZET: TMK.nun 715. maddesinde yolların, yararı kamuya ilişkin mallardan olduğu açıklanmıştır. Kamu malı niteliğinde bulunan bir yerin kazandırıcı zaman aşımı ve zilyetlik yolu ile edinilmesi ve özel mülkiyet biçiminde tapuya tescili mümkün bulunmamaktadır. Ancak, taşınmaz özel yol niteliğinde ise o takdirde kazandırıcı zaman aşımı ve zilyetlik yolu ile edinilmesi mümkündür.

(4721 sayılı MK. m. 713, 715)

KARAR METNİ:
İbrahim müdahil Mehmet ile Hazine ve A... ... Köyü Tüzel kişiliği aralarındaki tescil davasının kabulüne dair (Eşme Asliye Hukuk Hakimliği)'nden verilen 24.11.2005 tarih ve 89/255 s. hükmün Yargıtayca tetkiki Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi, gereği düşünüldü:

Davacı, kazanmayı sağlayan zilyetlik sebebiyle kadastro çalışmaları sırasında paftasında yol olarak gösterilen ve dava dilekçesinde mevkii ve sınırları belirtilen taşınmazın adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.

Davalı Hazine vekili, dava konusu yerin umumi yol niteliğinde olduğunu bildirmiş, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.

Davalı Köy Tüzel Kişiliği temsilcisi, bu yerin davacıya ilişkin bir yol olduğunu bildirmiştir.

Katılan vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.

Mahkemece, teknik bilirkişinin 22.06.2004 tarihli krokili raporunda A harfiyle gösterilen 272,57 m2 yerin davacı adına tapuya tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, kadastro çalışmaları sırasında paftasında yol olarak gösterilen taşınmazın TMK.nun 713/1. maddesi uyarınca tescili isteğine ilişkindir.

Davacı, dava konusu taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında yol olarak tesbit dışı bırakıldığını, burada umumi yol bulunmadığını, yalnızca kendisinin bahçesine gidip gelirken kullandığını belirterek tescil isteğinde bulunmuş, davalı Hazine vekili bu yerin umumi yol niteliğinde olması sebebiyle davanın reddine karar verilmesini savunmuş, mahkemece dava konusu yerin davacının avlusu kapsamında kaldığı, umumi yol niteliğinde olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

TMK.nun 715. maddesinde yolların, yararı kamuya ilişkin mallardan olduğu açıklanmıştır. Kamu malı niteliğinde bulunan bir yerin kazandırıcı zaman aşımı ve zilyetlik yolu ile edinilmesi ve özel mülkiyet biçiminde tapuya tescili mümkün bulunmamaktadır. Ancak, taşınmaz özel yol niteliğinde ise o takdirde kazandırıcı zaman aşımı ve zilyetlik yolu ile edinilmesi mümkündür.

Dosyadaki bilgilere göre, tescil konusu taşınmaz 2001 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında paftasında yol olarak gösterilen bir yerdir. Böyle bir yerin kazanılabilmesi için kamunun yararlanmasına terk ve tahsis edilen yerlerden bulunmaması ve paftasında gösterildiği tarihten itibaren 20 yıldan fazla süre ile koşullarına uygun olarak tasarruf edilmiş olması gerekir.

Somut olayda; dava konusu yer 2001 yılında paftasında yol olarak bırakılmış, dava ise 29.03.2002 gününde açılmıştır. Dairemizin yerleşmiş uygulamalarına göre paftasında gösterildiği tarihten itibaren makul süre içinde açılmış bulunan davalara bakılması ve paftasında gösterildiği tarihten geriye doğru kazanmayı sağlayan sürenin nazara alınması gerekmektedir. Bu durumda, dava paftasında gösterildiği tarihten itibaren süresinde açılmış bir dava olarak kabul edilmelidir.

Davacı, dava konusu yerin adına tesbit ve tescil edilen 32 no.lu parsel ile bir tüm halinde olduğunu bildirdiğine, dava konusu yerin davacı tarafından paftasında gösterildiği tarihten geriye doğru 20 yıldan fazla süre ile koşullarına uygun olarak avlu ve bahçesi kapsamında tasarruf edildiği, umumi yol niteliğinde olmadığı yerel bilirkişi ve tanıklar tarafından ifade edildiğine, taşınmazın yol niteliğinde olmadığı gibi yol olarak da kullanılmadığı, 30, 32 ve 33 parsel no.lu taşınmazların üzerindeki evlerin avlusu niteliğinde olduğu ziraatçı uzman bilirkişi tarafından gerekçeli olarak açıklandığına, teknik bilirkişiden fenne uygun ölçekli ve krokili rapor alınmış olduğuna, uyuşmazlığın niteliğine göre kanuni ilanlar ve incelemeler yapılmış bulunduğuna göre mahkemece yazılı biçimde davanın kabulüne karar verilmiş olmasında herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir.

SONUÇ : Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve 2588 s. Kanunla eklenen 492 s. Harçlar Yasasının 13/j maddesi uyarınca Hazineden harç alınmasına mahal olmadığına 01.05.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak: Corpus Arşiv