Mesajı Okuyun
Old 04-12-2007, 22:21   #1
AvFıratArslan

 
Varsayılan İşverenin Yönetim Hakkının Hukuki ve Etiksel Boyutu



Günlük iş yaşamında çalışanların kendilerine verilen emir ve talimatlar karşısında haksızlığa uğramamaları veya çalışanların bu konudaki kuşkularının ve giderekte şikayetlerinin azaltılması,hatta tamamen giderilmesi çoğunlukla işverenin yönetim hakkının kullanılmasına ve bu hakkı kullanırken etik kurallara ne derece bağlı olacağına bağlıdır.İşverenein yönetim hakkına dayanarak verdiği işin yapılması ve işyerinin düzeni ile ilgili talimatına işçi uymak zorundadır.
İş sözleşmelerinde iş edimi, genellikle ana çizgileriyle belirlenmekte,ayrıntılar ise düzenlenmesigereken boş bir alan olarak kalmaktadır.Bu boş alan işverenin yönetim hakkınını kullanmasıyla giderilir.
4857 Sayılı Kanunun 8/1 maddesinde belirtildiği üzere ''İş sözleşmesi bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş görmeyi diğer tarafın da (işveren) ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşmedir.
Maddede dikkatle üzerinde durulması gereken konu işçinin işverene bağımlı olduğunun vurgulanmasıdır.Bu bağlılık da işverenin yönetim hakkının bir sonucudur ki işveren bu hakkını etiksel sınırlar dahilinde kullanmalı işçiyi keyfi menfaatleri doğrultusunda çalıştırmamalıdır.Aksi halde yönetim hakkının hukuksal ve etiksel çerçeve dışında bırakıldığı söz konusu olur.İşveren ahlak kaidelerine uyarak yönetim hakkını kullanmalıdır.
Sonuç olarak işverenin bu hakkının iyi irdelenmesi gerektiği işçilerin de haklarının aynı ölçüde değerlendirilmesi kaçınılmaz bir gerçektir.işverenin işyerinin yararına etik kurallar doğrultusunda işçiyi değişik saatlerde veya değişik yerlerde (kimi durumlarda açık muvafakat alınması gerekmektedir) çalıştırması yönetim hakkının en tabii kullanılma şeklidir.