Mesajı Okuyun
Old 14-04-2007, 16:13   #4
av.fundasin

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ


Esas No.
2006/4173
Karar No.
2006/6487
Tarihi
25.05.2006


İLGİLİ MEVZUAT
818-BORÇLAR KANUNU/404


KAVRAMLAR
TELLALLIK KOMİSYON ÜCRETİ
TELLALLIK SÖZLEŞMESİ


ÖZET
İTİRAZIN İPTALİ İSTEMİNE İLİŞKİN DAVADA, DAVACI DAVA DIŞI TAŞINMAZ SATICISI İLE DAVALI ALICIYI BİR ARAYA GETİRDİĞİNİ VE GAYRİMENKUL ALIMINA ARACILIK ETTİĞİNİ, BU HUSUSTAKİ SÖZLEŞMENİN TARAFLAR ARASINDA İMZALANDIĞINI ANCAK SATIMIN GERÇEKLEŞMEDİĞİNİ BİR SÜRE SONRA DAVACI ARACI KILINMADAN EVİN DAVALI TARAFINDAN ALINDIĞINI İDDİA EDEREK VE DAVASINI ISLAH EDİP ALACAK DAVASI OLARAK DEĞİŞTİREREK KOMİSYON ÜCRETİNİ TALEP ETMİŞTİR. SOMUT OLAYDA, DAVACININ ALICI VE DAVA DIŞI SATICIYI BİR ARAYA GETİRDİĞİ, TAŞINMAZIN SATIŞI İÇİN ARACILIK ETTİĞİ SÖZLEŞME İÇERİĞİNDEN ANLAŞILMAKTADIR. TELLAL, SÖZLEŞMEDE AÇIKÇA KARARLAŞTIRILMIŞ İSE, HAZIRLIK İŞLEMLERİNİN İKMALİ HALİNDE DAHİ ÜCRETE HAK KAZANIR. TARAFLAR ARASINDA DÜZENLENEN SÖZLEŞMEDE, "SÖZLEŞMENİN İMZASINDAN İTİBAREN GERÇEK SATIŞ BEDELİ ÜZERİNDEN % 3 + KDV TUTARINDA ARACILIK HİZMET ÜCRETİ ÖDENECEĞİ" KARARLAŞTIRILMIŞ OLDUĞUNDAN DAVALI % 3 ORANINDA KOMİSYON ÜCRETİNİ SÖZLEŞME HÜKÜMLERİ UYARINCA HER KOŞULDA DAVACIYA ÖDEMEKLE YÜKÜMLÜDÜR


Dava dilekçesinde 3.304.000.000 lira ( ıslahla ) alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili; müvekkilinin dava dışı taşınmaz satıcısı ile davalı alıcıyı bir araya getirdiğini ve davalının gayrimenkul alımına aracılık ettiğini, bu husustaki sözleşmenin taraflar arasında imzalandığını, buna göre tahakkuk eden komisyon ücretinin ödenmemesi nedeniyle davalı aleyhine yapılan takibe itiraz edildiğini beyanla itirazın iptaliyle %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davacı vekili verdiği ıslah dilekçesi ile; davalarını alacak davası olarak değiştirdiklerini belirterek 3.304.000.000 TL. komisyon alacağının sözleşme tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.

Davalı vekili cevabında; alıcı ve satıcının karşılıklı irade ve hoşgörüsü ile alım-satımdan vazgeçildiğini, bir süre sonra aynı evin satılık olduğunu gazete ilanı ile öğrenince davacıyı aracı kılmadan ev sahibinden ( satıcı ) taşınmazı satın aldığını belirtip davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, sözleşmede karar altına alınan hususların resmi biçimde yapılmadığı, daha sonra yapılan ( tapuda ) satış işleminde de davacının aracı kılınmadığından sözedilerek davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.

BK'nın 404. maddesinde belirtildiği üzere "Tellallık bir akittir ki onunla tellal, ücret mukabilinde bir akdin yapılması imkanını hazırlamayı veya akdin icrasına tavassut etmeyi" üstlenir.

Somut olayda; davacının alıcı ve dava dışı satıcıyı biraraya getirdiği, taşınmazın satışı için aracılık ettiği sözleşme içeriğinden anlaşılmaktadır. Mahkeme kabulünün aksine, tellal ( komisyoncu ) sözleşmede açıkça kararlaştırılmış ise, hazırlık işlemlerinin ikmali halinde dahi ücrete hak kazanır. Taraflar arasında düzenlenen 11.05.2004 tarihli sözleşmede, "sözleşmenin imzasından itibaren gerçek satış bedeli üzerinden % 3 + KDV tutarında aracılık hizmet ücreti ödeneceği" kararlaştırılmıştır. Buna göre, davalı % 3 oranında komisyon ücretini sözleşme hükümleri uyarınca her koşulda davacıya ödemekle yükümlüdür.

O halde, dava konusu taşınmazın sözleşmedeki değeri üzerinden % 3 ( +KDV ) oranında komisyon bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve aksi düşüncelerle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'nın 428. maddesi gereğince ( BOZULMASINA ) ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.05.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

T.C.
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ


Esas No.
2003/1009
Karar No.
2003/5710
Tarihi
06.05.2003


İLGİLİ MEVZUAT
818-BORÇLAR KANUNU/404/405


KAVRAMLAR
ALACAK DAVASI
TELLALLIK ÜCRETİ
EMLAKÇININ ÜCRETİ


ÖZET
TELLAL YAPTIĞI HAZIRLIK VE İCRA EYLEDİĞİ TAVASSUFU AKDİN İCRASINA MÜNCER OLUNCA ÜCRETE HAK KAZANIR. OYSA DOSYADA DAVACININ SATICI İLE ALICIYI BİRARAYA GETİRİP ANLAŞTIRDIĞINA İLİŞKİN DELİL BULUNMAMAKTADIR. SALT YER GÖSTERMENİN ÜCRETE MÜNCER OLACAĞINA İLİŞKİN BİR HÜKÜM BULUNMADIĞINDAN DAVACIDAN BU KONUDA YASAL DELİLLERİ SORULUP SONUCUNA GÖRE KARAR VERİLMESİ GEREKİR.


DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

KARAR : Davacı, emlak komisyonculuğu yaptığını, davalının taşınmaz almak için kendilerine başvurduğunu ve 10.9.2000 tarihli sözleşmeyi imzalayarak bir çok taşınmaz gösterdiklerini ve davalının bu taşınmazlardan birini satın almasına rağmen sözleşmede öngörülen komisyon bedelini ödemediğini belirterek 3000 dolar komisyon bedelinin faizi ile davalıdan alınmasını istemiştir.

Davalı, davacı ile imzalanan sözleşmenin geçerli olmadığını, başka bir firma aracılığı ile taşınmaz satın aldığını belirterek davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece davanın kısmen kabulüne, 1.978.580.160 TL nın dava tarihinden faizi ile davalıdan alınmasına karar verilmiş, bu hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Taraflar arasında yazılı tellallık sözleşmesi bulunduğu dosyadaki belgelerden anlaşılmaktadır. Davacı BK 404 ve devamı maddelerine göre edimini yerine getirdiğinden bahisle ücret istemiş, davalı ise taşınmazı başka bir tellal aracılığı ile satın alıp tellallık ücretini ödediğini bildirerek belgesini ibraz etmiştir. Tellallığın tanımını yapan BK 404 maddesi; "Tellallık, bir akittir ki onunla tellal, ücret mukabilinde bir akdin yapılması imkanını hazırlamaya veya akdin icrasına tavassut etmeye memur edilir. " hükmünü getirmiş, 405. md ise; " yaptığı hazırlık veya icra eylediği tavassut akdin icrasına müncer olunca tellal ücrete müstehak olur" hükmünü taşır. Şu hale göre tellalın yaptığı hazırlık ve icra eylediği tavassufu akdin icrasına müncer olunca ücrete hak kazanır. Oysa dosyada davacının satıcı ile alıcıyı biraraya getirip anlaştırdığına ilişkin delil bulunmamaktadır. Salt yer göstermenin ücrete müncer olacağına ilişkin bir hüküm bulunmadığından davacıdan bu konuda yasal delilleri sorulup sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA,peşin harcın istek halinde iadesine, 06.05.2003 gününde oybirliğiyle karar verilmiştir.


Üstat yazdığım kararlar olayınıza bire bir uymasa bile umarım faydalı olur.İyi çalışmalar.