Mesajı Okuyun
Old 22-07-2008, 21:57   #3
DeryaK

 
Mesaj Faiz isteme hakkının yasal koşulları.

T.C.
YARGITAY
18. Hukuk Dairesi

E:2007/12200
K:2008/3185
T:18.03.2008

Faiz Hakkının Saklı Tutulması
ÖZET:
Asıl borç ödenmeden önce faiz istemi saklı tutulmuş ise, ödeme sırasında ayrıca bu hakkın saklı tutulduğunun beyanına gerek yoktur.

818 s. Yasa m. 113/2.

Dava dilekçesinde, kamulaştırma bedelinin geç ödenmesinden doğan faiz alacağının tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davacılar vekili tarafından yasal süresi içinde verilen temyiz dilekçesi ile istenilmekle, dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:

Davada, 39.041 YTL kamulaştırma bedelinin 17.10.2001 tarihinden 06.11.2006 tarihine kadar işlemiş faiz alacağı olarak 75.000 YTL'nin tahsili istenilmiştir.

Mahkemece, davacıların kamulaştırma bedelini alırken (tahsil ederken) faiz isteme hakkını saklı tutmadıkları, Borçlar Yasası'nın 113. maddesi gereğince asıl borcun ödeme ile sona erdiği, bu nedenle bu davada istenilen faiz için ayrı bir dava açamayacakları gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

Borçlar Yasası'nın 113. maddesinin ikinci fıkrası hükmüne göre evvelce işleyen faizleri isteme hakkının saklı tutulduğu beyan edilmiş veya hal icabından neş'et eylemiş olmadıkça bu faizlerin istenemeyeceği öngörülmüştür. Buna göre, işleyen faizleri isteme hakkının saklı tutulduğu veya durum gereği saklı tutma isteğinin bulunduğu anlaşıldığında bu faizler istenilebilecektir. Saklı tutma isteği asıl borç ödenmeden önce veya en geç ödeme sırasında gerçekleşmiş olmalıdır. Eğer asıl borç ödenmeden önce faiz istemi saklı tutulmuş ise, ödeme sırasında ayrıca bu hakkın saklı tutulmasına gerek yoktur.

Somut olayda, taraflar arasında görülen kamulaştırma bedelinin indirimine ilişkin Hatay Asliye Üçüncü Hukuk Mahkemesi'nin 2001/30 E. 2005/265 K. sayılı dava dosyasının yargılaması sırasında taşınmaz mal sahipleri vekili mahkemeye verdiği ve anılan dosyaya konulan 23.06.2005 günlü dilekçede kamulaştırma bedelinin faizi ile ödenmesini, aksi takdirde bu faiz hakkını saklı tuttuklarını açıkça bildirmiş; idare vekili 07.10.2005 günlü oturumda okunan söz konusu dilekçe karşısında "istem reddedilsin" demiştir. Saptanan bu duruma göre eldeki davada taşınmaz mal sahiplerince istenen faiz alacağının asıl alacağın ödenmesinden önceki bir tarihte (23.06.2005 günlü dilekçe ile) saklı tutulduğu, ayrıca asıl alacağın kendilerine ödenmesi sırasında yeniden saklı tutma isteminde bulunmalarına gerek olmadığı gözetilmeden, yerinde olmayan gerekçe ile davanın reddine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.

SONUÇ:
Bu itibarla, yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'nın 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.03.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.