Alıntı: Yazan Sinem Bakırcıoğlu Açacağım ipoteğin fekki davasında, lehine ipotek tesis edilen karı-koca (nüfus kaydına göre eşlerden biri 1995 tarihinde diğeri 2004 tarihinde) ölmüş, 2004 te ölen eş 1998 tarihinde evlat edinmiş(evlatlık halen yaşıyor). Nüfus kaydında başka çocukları görünmüyor. Dİğer mirasçıları varsa da herhangi bir bilgiye ulaşamadım. Bu nedenle davalı taraf olarak, 2004 yılında ölen için mirasçısı evlatlığını ve yine 1995 tarihinde ölen için mirasçısı olarak eşini, eşi 2004 yılında öldüğü için onun mirasçısı olarak yine evlatlığını göstermeyi düşünüyorum. Her iki davalı sıfatı evlatlıkta birleşiyor. Sormak istediğim, atanmış yahut başkaca yasal mirasçıların(varsa) tespitine ilişkin, dava dilekçemde veraset ilamına yönelik yetki belgesi ve bu doğrultuda ilamda görünen diğer mirasçıları davaya dahil etmek için talepte bulunmam gerekir mi? Diğer bir husus 1995 te ölen eş için taraf olarak mirasçısının(eşi) mirasçısını(evlatlığı) göstermemde herhangi bir hata var mıdır? Fikirlerini paylaşacak meslektaşlarıma şimdiden teşekkür ederim.

Öncelikle, nüfus müdürlüğünden, kayıtları alamayacak olsanız dahi, Avukatlık Yasası'nın 2. maddesine istinaden, ilgili kişilerin mirasçılarının kimler olduğunu ismen tespit edebilirsiniz diye düşünüyorum.

Davayı açarken evlatlığı, ayrıca "mirasçının (yani eşinin) mirasçısı" olarak göstermenize gerek yok; sadece davalı olarak bir kez ad soyadını yazarsınız olur biter. Açıklama kısmındaysa kişiler öldüğü için dava mirasçı evlatlığa yöneltilmiştir dersiniz (ki, bu açıklama da zorunlu değil; zaten olması gereken).

Son olarak; dava dilekçenizin talep kısmında, tensiple birlikte veraset ilamı çıkarabilmek için yetki verilmesini talep edersiniz sadece... Bundan başka ayrıca veraset ilamında ortaya çıkabilecek diğer mirasçıları da davaya dahil etmek için bir talepte bulunmanıza gerek yok dava dilekçenizde... Başka mirasçılar da olduğu veraset ilamında ortaya çıkarsa taraf teşkilinin sağlanması gereğiyle mahkeme onları da dahili dava etmek için size süre verecektir zaten; yoksa bu konuda dava dilekçesinde bir talep veya belirtme yok diye dahili dava edememezlik gibi bir durumla karşılaşmayacaksınız..