Mesajı Okuyun
Old 24-06-2009, 09:37   #8
kevser06

 
Varsayılan

765 S. TCK. m.530 uyarınca “Hekim, cerrah, ebe yahut sair sıhhiye memurları şahıslar aleyhinde işlenmiş bir cürüm asarını gösteren ahvalde sanatlarının icap ettiği yardımı ifa ettikten sonra keyfiyeti adliyeye veya zabıtaya bildirmezler yahut ihbar hususunda teehhür gösterirlerse bu ihbar kendisine yardım ettikleri kimseyi takibata maruz kılacak ahval müstesna olmak üzere otuz liraya kadar hafif cezayı nakdiye mahkum olurlar”.

5237 S. Yeni Ceza Kanunu m.280’in kenar başlığı “sağlık mesleği mensuplarının suçu bildirmemesi” olarak belirlenmiş olup 1. fıkrada “Görevini yaptığı sırada bir suçun işlendiği yönünde bir belirti ile karşılaşmasına rağmen, durumu yetkili makamlara bildirmeyen veya bu hususta gecikme gösteren sağlık mesleği mensubu, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır” hükmü getirilmiştir.

Eski TCK.m.530’da sağlık çalışanlarının “suç işlendiğini fark ettiklerinde” bildirim yapmaları gerektiği vurgulanırken; yeni TCK.m.280’de suç ile değil “suç belirtisi” ile karşılaşan sağlık çalışanı bildirim ile yükümlü tutulmuştur.

Yataklı Tedavi Kurumları İşletme Yönetmeliği, kamu hastaneleri bakımından adli vakaların savcılığa bildirilmesi zorunluluğunu düzenlemektedir: “Yataklı tedavi kurumlarında muayene ve tedavi edilen vak'aların Türk Ceza Kanununun (530) nci maddesinin müstesna kıldığı haller dışında gecikmeksizin Cumhuriyet Savcılığına haber verilmesi zorunludur. Ayrıca yaralı ve cesetten çıkarılan delil niteliğini haiz eşyanın adli makamlara aynen ve gecikmeksizin teslimi gerekir” (m.86). denilmektedir.

CMK MADDE 46 - (1) Meslekleri ve sürekli uğraşıları sebebiyle tanıklıktan çekinebilecekler ile çekinme konu ve koşulları şunlardır:
a) Avukatlar veya stajyerleri veya yardımcılarının, bu sıfatları dolayısıyla veya yüklendikleri yargı görevi sebebiyle öğrendikleri bilgiler.
b) Hekimler, diş hekimleri, eczacılar, ebeler ve bunların yardımcıları ve diğer bütün tıp meslek veya sanatları mensuplarının, bu sıfatları dolayısıyla hastaları ve bunların yakınları hakkında öğrendikleri bilgiler.
c) Malişlerde görevlendirilmiş müşavirler ve noterlerin bu sıfatları dolayısıyla hizmet verdikleri kişiler hakkında öğrendikleri bilgiler.
(2) Yukarıdaki fıkranın (a) bendinde belirtilenler dışında kalan kişiler, ilgilinin rızasının varlığı halinde, tanıklıktan çekinemez.
Maddenin son fıkrasının gerekçesinde belirtildiği üzere, bilginin verilmemesinin suç sayıldığı hâllerde çekinmede bulunulamaz. Fakat bu fıkra, avukatlar veya stajyerleri veya yardımcıları hakkında, hiçbir hâlde uygulanmayacaktır.