Değerli meslektaşlarım
işçi (X) in işveren (B) ye karşı açtığı kıdem,ihbar,fazla mesai,genel-resmi tatil talepli davada mahkeme,kıdem-ihbar yönünden davanın reddine;diğer talepler bakımından da hakkaniyet indirimi uygulayarak kabulüne karar veriyor.
Taraflar kararı temyiz ediyor. Yargıtay, kıdem-ihbar da verilmelidir diyerek bu yönüyle kararı bozuyor.
İşçi (X) bu dava Yargıtay da iken, işçi (Y) nin aynı işveren (B) ye karşı aynı taleplerle açtığı davada işçinin tanığı olarak:" işveren (B) ye ait işyerinde fazla mesai yapılmadığını,haftada bir gün tatil olduğunu,dini bayramlarda çalışmadıklarını,yıllık izinlerinin bir bölümünü kullanmadıklarını" söylüyor.
Yargıtay bozmasından sonraki ilk duruşmada,işçi (X)in tanık olarak söylediklerinin bu davayı da etkilediği,bu beyana göre yeniden inceleme yapılması gerektiği söyleniyor. Ancak mahkeme bozma kararının sadece kıdem ihbar tazminatına ilişkin olduğu,diğer hususların kesinleştiği gerekçesiyle bozmaya uyarak kıdem-ihbar tazminatı bakımından da davayı kabul ediyor.
Sorum şu:
Mahkemenin kararı Yargıtay bozmasına göre kısmen kesinleşmiş durumdaysa ve ortaya çıkan belge (davacının kendi aleyhine sonuç doğuracak tanıklığı) kesinleşen bölüme ilişkin olduğuna göre;yargılamanın iadesi yoluna şimdi gidebilir miyiz? Süremiz nereden başlar? Bu belge yargılamanın iadesi sebebi sayılır mı?