Mesajı Okuyun
Old 18-07-2007, 16:19   #12
hidayet

 
Varsayılan

Sy.halenze aşağıdaki kararların olayınıza biraz daha ışık tutacağını düşünüyorum.İncelemenizi öneririm.
T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 1989/9465
K. 1991/1162
T. 21.2.1991
• BANKANIN SORUMLULUĞU ( Çek Karnesi Verirken Gerekli İtinayı Göstermemesi )
• ÇEK KARNESİ VERİRKEN GEREKLİ İTİNAYI GÖSTERMEMEK ( Bankanın Sorumluluğu )
• GEREKLİ İTİNAYI GÖSTERMEYEN BANKANIN SORUMLULUĞU ( Çek Karnesi Verirken )
• HAYALİ KİŞİ ADINA ÇEK KARNESİ VERİLMESİ ( Karşılıksız Çekten Bankanın Sorumluluğu )
• BANKANIN BASİRETLİ VE İTİNALI DAVRANMAMASINDAN DOĞAN ZARARDAN SORUMLULUĞU ( Hayali Bir Kişi Adına Çek Karnesi Verme )
• HAYALİ BİR KİŞİ ADINA ÇEK KARNESİ VEREN BANKANIN SORUMLULUĞU ( Basiretli ve İtinalı Davranmama )
• KARŞILIKSIZ ÇEK NEDENİYLE BANKANIN SORUMLULUĞU ( Hayali Bir Kişi Adına Çek Karnesi Verilmesi Nedeniyle )
6762/m.20
818/m.44
3167-1/m.2
ÖZET : Davalı bankanın hayali bir kişi adına çek karnesi verdiği iddia olunduğuna göre mahkemece bu konuda gerekli araştırma yapılmalı, bankanın gerekli basiret ve itinayı gösterip göstermediği belirlenmeli, davacının uğradığı zararda bankaya bir kusur atfedilip atfedilemeyeceği, B.K.nun 44. maddesi uyarınca müterafik kusurlu sayılıp sayılmayacağı hususları tartılıp değerlendirilmeli, hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar verilmelidir.

DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Mersin Asliye Ticaret Mahkemesi`nce verilen 25.9.1989 tarih ve 342-304 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili; müvekkiline ait işyerinden alış veriş yapan ve adının M.U. olduğunu söyleyen bir kişinin muhatabı davalı banka olan çekler keşide ettiğini, ancak çeklerin karşılıksız çıktıklarını, borçlu aleyhine giriştikleri icra takibinde M.U. isimli bir kişinin olmadığının belirlendiğini, hiç bir araştırma yapmaksızın ve gerekli basiret ve itinayı göstermeksizin hayali bir isimle çek karnesi veren davalı bankanın ağır kusurlu olduğunu, müvekkilinin uğradığı zarardan sorumlu bulunduğunu ileri sürerek çeklerin bedeli ve tazminat tutarı 3.300.000 TL`nın faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, davacı ile alışveriş yapan kişinin keşide ettiği çeklerin karşılıksız çıkmasında müvekkili bankaya bir kusur izafe edilemeyeceğini, bir tazmin borçları bulunmadığını, karşılıksız çekler nedeniyle davacının henüz bir zararının gerçekleşmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, çekin karşılıksız çıkması halinde muhatap bankanın çek tutarından sorumlu olacağına dair bir hükmün 3167 sayılı Yasada bulunmadığı, davacının giriştiği icra takiplerinin sonucu alınmadan bir zararın doğduğunun kabul edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

Davacı, davalı bankanın hayali bir kişi adına çek hesabı açması ve çek karnesi vermesinden dolayı kusurlu olduğunu, bunun sonucu olarak zarara uğradığını belirterek işbu davayı açmıştır. Mahkemece bu husus üzerinde durulmamıştır.

3167 sayılı çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkındaki Kanunun 2. maddesi uyarınca bankalar, çekle işleyecek hesap açarken ve çek karnesi verirken, gerekli basiret ve itinayı göstermeye mecburdurlar. Davalı bankanın hayali bir kişi adına çek karnesi verdiği iddia olunduğuna göre mahkemece bu konuda gerekli araştırma yapılmalı, 3167 sayılı Kanun uyarınca bankanın gerekli basiret ve itinayı gösterip göstermediği belirlenmeli, davacının uğradığı zararda bankaya bir kusur atfedilip atfedilemeyeceği, B.K.nun 44. maddesi uyarınca müterafik kusurlu sayılıp sayılmayacağı hususları tartılıp değerlendirilmeli, hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün, temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA oybirliğiyle karar verildi.

.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 2001/8360
K. 2002/509
T. 28.1.2002
• KARŞILIKSIZ ÇEKTEN BANKANIN MÜTERAFİK SORUMLULUĞU ( Sahte Belgelerle Yapılan Çek Hesabı Açılmasına İlişkin Başvuruyu Kabul Etmiş Olması )
• SAHTE BELGELERLE YAPILAN BAŞVURU ÜZERİNE GEREKLİ ARAŞTIRMAYI YAPMADAN ÇEK HESABI AÇAN BANKA ( Karşılıksız Çekten Dolayı Hamilin Uğradığı Zarardan Müterafik Sorumluluğu )
• BANKANIN MÜTERAFİK SORUMLULUĞU ( Sahte Belgelerle Yapılan Başvuru Hakkında Gerekli Araştırmayı Yapmadan Çek Hesabı Açması Nedeniyle - Karşılıksız Çıkan Çek Karşılığının Bankadan Tazmini Talebi )
• MÜTERAFİK KUSUR ( Sahte Belgelerle Yapılan Başvuru Hakkında Gerekli Araştırmayı Yapmadan Çek Hesabı Açan Bankanın Sorumluluğu - Hamilin Karşılıksız Çek Bedeli İçin Bankaya Başvurması )
• ÇEK HESABI AÇARKEN BAŞVURANA AİT BELGELERİN DOĞRULUĞUNU ARAŞTIRMAYAN BANKA ( Sahte Belgelerle Çek Hesabı Açtıran Kişilerin Karşılıksız Çekinden Dolayı Uğranılan Zararın Bankadan Tazmini Talebi )
3167-1/m.2
ÖZET : Dava, davalı muhatap bankanın çek hesabı açarken gerekli araştırmayı yapmaması ve bu hesaptan keşide edilen çekin karşılıksız çıkması nedeniyle, çek hamilinin uğradığı zararın tazmini istemine ilişkindir. Çek hesabı açan muhatap bankanın, hesap sahibinin sadece adresi üzerinde araştırma yapması yeterli değildir. Davalı muhatap bankanın çek karnesi verilmesi için gerekli olan belgeleri dava dışı şirketten talep ettiği, ancak bunların sıhhati konusunda yeterli araştırmayı yapmadığı, davalı bankanın gerekli araştırmayı yapmaksızın sahte olduğu anlaşılan ikametgah belgesinden hareketle gerektiğinde Ticaret Sicilinden soruşturma yaparak sahteliğini tespit edebileceği ve çek karnesi vermeyeceği için davacının zararının doğmasına engel olmasının mümkün olacağı, bununla birlikte davacının da ilk defa ticari ilişkide bulunduğu bir firma hakkında gerekli araştırmayı yapmayarak basiretli davranmadığı, dava konusu olayda tarafların %50şer oranında kusurlu olduğu yönünde kurulan yerel mahkeme kararının onanması gerekmiştir.

DAVA : Taraflar arasında görülen davada Kadıköy Asliye 1.Ticaret Mahkemesince verilen 13.2.2001 tarih ve 1998/1296-2001/131 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Ayşe Altun tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, davalı bankanın, dava dışı Merkez Telekominikasyon İletişim Tic. Ltd. Şti. müdürü olduğunu söylenen Hacı Demir isimli kişiye gerekli araştırmayı yapmadan, sahte belgelere rağmen çek hesabı açtığını, dava dışı şirkete mal satan müvekkiline verilen iki çekin karşılığı bulunmadığını, çek hesabı açarken gerekli araştırmayı yapmayan davalının kusurlu eylemi sonrası müvekkilinin zarara uğradığını ileri sürerek, toplam 6.900 USD.nın 8.9.1998 tarihinden itibaren %98 faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, davacının yetkili hamil olmaması nedeniyle dava açma hakkı bulunmadığını, çek hesabı açılırken gereken dikkat ve özenin gösterildiğini, kusurun davacıda olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalı bankanın çek karnesi verilmesi için gerekli olan belgeleri dava dışı şirketten talep ettiği, ancak bunların sıhhati konusunda yeterli araştırmayı yapmadığı, davalı bankanın gerekli araştırmayı yapmaksızın sahte olduğu anlaşılan ikametgah belgesinden hareketle gerektiğinde Ticaret Sicilinden soruşturma yaparak sahteliğini tespit edebileceği ve çek karnesi vermeyeceği için davacının zararının doğmasına engel olmasının mümkün olacağı, bununla birlikte davacının da ilk defa ticari ilişkide bulunduğu bir firma hakkında gerekli araştırmayı yapmayarak basiretli davranmadığı, dava konusu olayda tarafların %50şer oranında kusurlu olduğu gerekçesiyle, 953.200.500 liranın 28.9.1998 dava tarihinden itibaren %80 ve değişen oranlarda avans işlemlerine uygulanan faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

Karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

1- Davacı vekilinin cevabi temyiz dilekçesinin, temyiz defterine kaydedilmediği ve temyiz harcının da yatırılmadığı, bu durumda davacı vekilinin süresinde usulünce yapılmış temyiz istemi bulunmadığı anlaşıldığından, davacı vekilinin temyiz isteminin süre yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.

2- Davalı vekilinin temyizine gelince; Dava, davalı muhatap bankanın çek hesabı açarken gerekli araştırmayı yapmaması ve bu hesaptan keşide edilen çekin karşılıksız çıkması nedeniyle, çek hamilinin uğradığı zararın tazmini istemine ilişkindir. Çek hesabı açan muhatap bankanın, hesap sahibinin sadece adresi üzerinde araştırma yapması yeterli değildir. Adına çek hesabı açılan dava dışı şirketin ticari itibarı ve ekonomik durumu konusunda yeterli araştırmayı yapmayan davalı muhatap bankanın kusurlu bulunmasına ve dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda ( 1 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin süre yönünden reddine, ( 2 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile kararın ONANMASINA, alınmadığı anlaşılan 4.960.000 TL. harcın davacıdan alınmasına, 51.500.000.- lira temyiz ilam harcından peşin harcın mahsubu ile temyiz eden davalıdan alınmasına, 28.1.2002 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kararlar Kazancı Yay.'dan alınmıştır.