Mesajı Okuyun
Old 07-04-2017, 08:28   #2
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Dr.Yahya DERYAL
TKHK m.3/b.l’de “... eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem" tüketici sözleşmesi olarak değerlendirilmiş ve tüketici mahkemelerinin görev alanına dahil edilmiştir.
Hatta TKHK'da düzenlenmiş olsun veya olmasın (tipik-atipik) bütün sözleşmeler, hatta Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen sözleşmeler de tüketici ilişkisine konu olabilmektedir.
Kural koyucunun bu şekilde hasta tarafını tüketici sayması, uygulama deneyimleri bakımından nasıl değerlendirilebilir?
Sayın Av.Dr.Yahya DERYAL;

Uygulama deneyimleri bakımından bir değerlendirme yapılacak olursa; davanın açılış harç ve masrafı itibariyle mağdur davacılar açısından oldukça elverişli bir durum ortaya çıktığını söylemek mümkündür.

Bu anlamda hastanın tüketici sayılması, davanın açılması aşamasında maddi külfet nedeniyle tereddüt yaşayan kişilerin bu tereddüdünü ciddi şekilde gidermiş olması yönüyle olumludur.

Saygılarımla..