Mesajı Okuyun
Old 26-11-2011, 14:31   #3
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

Türk Ticaret Kanununun 5. maddesinde; <Aksine hüküm olmadıkça, dava olunan şeyin değerine göre Asliye Hukuk veya Sulh Hukuk Mahkemesi ticari davalara dahi bakmakla vazifelidir.
Şu kadar ki; bir yerde ticaret mahkemesi varsa, asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu kanunun 4 üncü maddesi hükmünce ticari sayılan davalarla hususi hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere ticaret mahkemesinde bakılır.
İkinci fıkrada yazılı hallerde, münhasıran iki tarafın arzularına tabi olmayan işler hariç olmak üzere, bir davanın ticari veya hukuki mahiyeti itibariyle mahkemenin iş sahasına girip girmediği yalnız iptidai itiraz şeklinde taraflarca dermeyan olunabilir. İtiraz varit görüldüğü takdirde dosya ilgili mahkemeye gönderilir; bu mahkeme davaya bakmaya mecburdur; ancak, davanın mahiyetine göre tatbiki gerekli usul ve kanun hükümlerini tatbik eder. Ticari bir davanın hukuk mahkemesi, ticari olmayan bir davanın ticaret mahkemesi tarafından görülmesi, hükmün bozulması için yalnız başına kafi bir sebep teşkil etmez.
Vazifesizlik sebebiyle dava dilekçesinin reddi halinde yapılacak muamelelere ve bunların tabi oldukları müddetlere dair usul hükümleri, iş sahasına ait iptidai itirazın kabulü halinde de tatbik olunur.> hükmüne yer verilmiştir.
TTK'nun 5. maddesi görev ve yetki müesseseleri dışında, birde iş bölümü (iş sahası) kavramı getirmiştir.
TTK. nun 5. maddesinin gerekçesinde de açıklandığı üzere, bu maddenin getirilmesinden amaç, aynı derecedeki asliye hukuk ve asliye ticaret mahkemeleri arasında meydana gelecek iş alanı uyuşmazlıklarını, (görev sorunu) olmaktan çıkararak bir noktada kesmek ve dava dosyalarının mahkemeler arasında dolaşarak sürüncemede kalmasına engel olmak ve davaların bir an önce sonuçlanmasını sağlamaktır. Bu nedenledir ki, anılan maddenin 3. fıkrasının ikinci cümlesinde <gönderilen mahkemenin davaya bakmaya mecbur olduğu> ve üçüncü cümlesinde de <ticari bir davanın hukuk mahkemesi, ticari olmayan bir davanın ticaret mahkemesinde görülmesinin kararın bozulması için kafi bir sebep teşkil etmeyeceği> hükümleri yer almıştır.
Davayı açtığınız ilde müstakil Ticaret Mahkemesi yok ise davanın Sulh Hukuk Mahkemesinde açılması gerekirdi. Bu konu göreve ilişkin olup taraflar ileri sürmese bile yargılamanın her aşamasında dikkate alınabilecek olan bir konudur.
Davanın yeni HMK döneminde görülecek olmasının göreve ilişkin etkisi yoktur. 6100 sayılı yeni HMK'nın GEÇİCİ 1. maddesinde aynen"Bu Kanunun yargı yolu ve göreve ilişkin hükümleri, Kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan davalarda uygulanmaz" hükmü mevcuttur.
KOLAY GELSİN