Mesajı Okuyun
Old 02-06-2017, 18:09   #17
İzzet Hamle

 
Önemli DAVA HARCI - TAPU İPTALİ ve TESCİL

T.C. YARGITAY 1. HUKUK DAİRESİ

E. 2007/9742 K. 2007/11504 T. 28.11.2007

Davacı, miras bırakanı Mustafa Çalış adına tapuda kayıtlı 33 parsel sayılı taşınmazın, ölü kişi adına açılan dava sonucu iptaline ve iptal kararına dayalı dava neticesi dava dışı kişiler adına tesciline karar verildiğini, mahkeme kararlarının yok hükmünde olduğunu, hükmen adlarına taşınmazın tescil edildiği kişilerin muvazaalı olarak temlik ettiklerini, en son taşınmazı edinen davalıların iyiniyetli olmadıklarını ileri sürerek tapu iptali ve adına tescili isteğinde bulunmuştur.

Davalı Suat ve dahili davalı Mustafa davanın reddini savunmuşlardır.

Mahkemece, davacı tarafından kesin süreye rağmen Harçlar Kanununun 30. maddesi uyarınca eksik harcın tamamlanmamış olduğu gerekçesiyle HUMK.nun 409/5. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi Şükran Dağlı İlgün'ün raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü:

KARAR : Dava, yolsuz tescil iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

Mahkemece, davanın HUMK.nun 409/5. maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden davanın 6000.00.-YTL değer gösterilerek 21.09.2006 tarihinde açıldığı, gösterilen değere itiraz edilmediği, mahkemece yazılan 29.01.2007 tarihli yazı üzerine belediyenin bildirdiği emsal değer esas alınmak suretiyle, davacıya 17.04.2007 tarihli oturumda bu değer üzerinden harcı tamamlaması için 30 günlük kesin önel verildiği, 28.06.2007 tarihli oturumda da eksik harcın tamamlanmadığından sözedilerek davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.

Hemen belirtilmelidir ki, davanın ve dava konusu taşınmazın harca esas gerçek değeri; dava dilekçesinde gösterilen ya da somut olayda olduğu gibi belediye veya bir başka kuruma sormak suretiyle tespit edilen değer değil keşfen belirlenecek değerdir.

Bu gibi davalarda, HUMK.nun 413. maddesi ile 492 Sayılı Harçlar Yasasının 16. maddesinde öngörülen düzenlemelerin gözetilmesi, orada öngörülen işlemlerin yerine getirilmesi ve harcın buna göre alınması zorunludur. Yasa, harcın tamamlanmasını yanların isteğine bırakmamış, ( 492/26. md. ) mahkemece kendiliğinden nazara alınacağını, 492 Sayılı Harçlar Yasasının 32. maddeside yargı işlemlerinde alınması gereken harçların ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağını öngörmüştür.

O halde, harca esas gerçek dava değeri keşfen belirlenmedikçe ve harç ikmali yapılmadıkça işin esasının incelenemeyeceği kuşkusuzdur.

Öte yandan; önele rağmen harcın tamamlanmamış olmasıda doğrudan davanın açılmamış sayılmasına esas teşkil etmez.

Böyle bir durumda, mahkemece yapılacak iş; HUMK.nun 409. maddesi uyarınca dosyanın yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına; maddede belirtilen süre içerisinde harcın yatırılmadığı, dosyanın yenilenmediği anlaşıldığı takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinden ibarettir.
Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda işlem yapılmaksızın yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir.

Davacının temyiz itirazı yerindedir.

SONUÇ : Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 28.11.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.