Mesajı Okuyun
Old 18-01-2018, 11:40   #23
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Can DOĞANEL
Bence burada şair bir işveren vekili çaresizliğinde yitip giden uğraşının manasızlığına vurgu yapmış.


Öyle değil tabii ki. Arabulucuya gitmek dava şartı oldu ya, onu kastettim. Arabulucuya gidip anlaşamazsa dava açılacak ve biz ancak o zaman cevap verebileceğiz. Yukarıya aktardığım karar gibi kararlar verilebilir, diye "sağlam" iş yapmak lazım dedim.

Alıntı:
Sn. Ergin burada arabulucunun rakamı netleştireceği düşüncesiyle bir yorum yapmış. Arabuluculuk kavramı hakkında hiçbir şey bilmezken ben de böyle düşünüyordum. Hala bir şey bildiğim söylenemez ama sağdan soldan (eğitimini alanlardan) duyduklarıma göre arabulucunun böyle bir işlevi yok. Dialoglar şöyle gelişecekmiş: "Senin işvereninden şunu şunu (rakam değil) talep etme hakkın var." "Senin işçine şunu şunu ödeme yükümlülüğün var." "Anlaşsanız iyi olur" gibi bir süreç. Sonra da anlaşamadıklarını tutanağa bağlayacak. Havanda su dövmesi için ödediği para karşılığında eğitilmiş ve bunun için de gariban işçiden ücret alacak olan şahsın adına da arabulucu demişler.

Burada yazdıklarına aynen katılıyorum. Aynen olan gariban işçiye olacak. Sosyal medyada sadece avukatların üye olduğu bir grupta işveren vekili bir meslektaş işçi vekilinin tecrübesizliğinden nasıl yararlandığını övünerek anlatıyordu. 50.000 TL civarındaki alacağı, 20.000 Tl ye nasıl düşürdüklerini anlatıyordu.

Ben büyük laf söylemeyi seviyorum. THS'den de yeterince istatistiki bilgi var elimde. İşçinin alacaklarını hesaplamayı dahi bilmeyen işçi vekili(hatta sendika vekili arkadaşlar) ve hatta hatta işçilik alacaklarının hem net kem brüt hesaplayamayan bilirkişilerin olduğu bir ülkede(isteyene rapor ve dosya gösteririm), arabulucu neyi hesaplayacak? Mesleğe ihaneti kimse tınlamadı, koştura koştura arabulucu olundu( Sonradan olmak zorunda kalanları kastetmiyorum). Özet, arabuluculuk işçinin ve avukatın aleyhine çalışacak bir kurumdur, aksi mümkün değildir.

Yıllar önce mevzuat değiştiğinde, THS'de bir başka başlık altında " İşçilik alacaklarında belirli olan asgari ücret olduğuna göre , en az bu rakam üzerinden işçilik alacakları hesaplanıp dava açılmalıdır. Çünkü asgari ücret altında çalışmak da çalıştırmak da yasaktır." demiştim. Yargıtay/İstinaf eninde sonunda bu şekilde karar verecektir. Sen yerel mahkemeye ve uygulayıcılara yol göstereceğine," Bu sebeple iş hukukunda da belirsiz alacak davasının açılabilmesi, bu davanın açılması için gerekli şartların varlığına bağlıdır. Eğer bu şartlar varsa, iş hukukunda da belirsiz alacak davası açılabilir, yoksa açılamaz"dersen, kimseye faydan olmaz.