Mesajı Okuyun
Old 25-06-2007, 18:22   #12
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

1. HUMK. Madde-437 ( Değişik 16.07.1981 T. 2494 sayılı Kanunla )
" Sulh mahkemesi kararlarına karışı temyiz süresi sekiz gündür. Bu süre ilamın usulen taraflardan herbirine tebliği ile işlemeye başlar. 433 madde , sulh mahkemesi kararlarının temyizi halinde de uygulanır "

Maddenin açık hükmüne göre ; Sulh Hukuk Mahkemesi kararları taraflara usulen tebliğ edilmeden , tefhime bakılarak kesinleşme şerhi verilmesi imkanı bulunmamaktadır.

2. Yargıtay İç.B.G.Kurulu tahliyeye ait kararların kesinleşmeden de icraya konulabileceğini kabul etmiştir.

Saygılarımla.
T.C.

YARGITAY

İÇTİHADI BİRLEŞTİRME GENEL KURULU

E. 1937/11

K. 1938/7

T. 23.2.1938

• İCRANIN GERİ BIRAKILAMAYACAĞI ( Tahliye Hükmünün Temyiz Edilmiş Olması )

• TAHLİYE HÜKMÜNÜN TEMYİZİ ( İcranın Geri Bırakılamayacağı )

• KİRALANAN TAŞINMAZIN TAHLİYESİ İLE İLGİLİ KARARIN TEMYİZİ ( İcranın Geri Bırakılamayacağı )

• TEMYİZİN İCRAYI GERİ BIRAKAMAMASI ( Kiralanan Taşınmazın Tahliyesi İle İlgili Karar )

1086/m.443

2004/m.33

ÖZET : Kiralanmış taşınmazın boşaltılması konusundaki dava, taşınmaz malın aynına ve ayni haklara ilişkin olmadığından, Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasası`nın 443`üncü maddesi, tahliye kararlarında uygulanmaz. Bu nedenle de, kiralanan taşınmazın tahliyesi ile ilgili kararın temyiz edilmiş olması icrayı geri bırakmaz.
DAVA VE KARAR : Mecurun tahliyesine mütadir olan hükümlerin mücerret temyiz edilmesi, icrayı tehir edip etmeyeceği hususunda Temyiz Mahkemesi Ticaret Dairesi`nin 8.2.1937 tarih ve 935/2932 numaralı kararıyla İcra ve İflas Dairesi`nin 25.12.1936 tarih ve 6041/6565 numaralı kararı arasında çıkan içtihat ihtilafının tevhidi için 23.2.1938 tarihinde toplanmak üzere, bu hususta karar suretleri, Heyeti Umumiye`ye tevzi edilmişti.
Tayin olunan günde Birinci Reis İhsan Ezgü`nün riyaseti altında toplanan Heyeti Umumiye`ye kırk yedi zatın iştirak ettiği görüldükten ve müzakere nisabı tahakkuk ettikten sonra, hadise bir kere daha riyaset makamı tarafından izah edildikten sonra söz alan Kazım; "Biz tahliye davalarını, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu`nun 13`üncü maddesine istinaden, gayri menkulün zilyetliğine taalluk ettiği cihetle katileşmedikçe icra olunamaz, diyoruz."
Fuat Hulusi ; "13`üncü madde, mahalli selahiyeti tayin eden bir maddedir. Hadise, gayri menkulün aynine veya ayni haklarına taalluku olmayıp, aktin feshinden mütevellit bir davadır. 443`üncü maddenin son fıkrası sarihtir."
Kazım : "Usulün 13 ve 443`üncü maddelerinin çerçevesinden çıkamayız" demeleriyle, müzakerenin kifayeti kabul edilmekle veya vaz`edilerek neticede :
SONUÇ : Kiralanmış gayri menkulün tahliyesi hakkındaki dava, gayri menkulün aynına ve buna müteallik ayni haklara taalluk etmediği cihetle, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu`nun 443`üncü maddesinin son fıkrası, tahliye kararlarında kabili tatbik olmamakla, mücerret temyizi dava, icrayı tehir etmeyeceğine ekseriyetle karar verildi.
AYKIRI GÖRÜŞ
Kiracı da gayri menkulün fer`i zilyedi sayılır. Medeni Kanun`un 888`inci maddesi, bunu pek açık olarak göstermektedir. Usul`ün 13`üncü maddesi, gayri menkule müteallik davaları tarif ve tadat etmiş ve bu meyanda gayri menkule müteallik davlaraı tarif ve tadat etmiş ve bu meyanda gayri menkul üzerinde bir hakka veya muvakkat olsa bile onun zilyetliğine müteallik davaları da göstermiştir. Usulün 443`üncü maddesi, bu tarifi değiştirecek hükmü havi değildir. Bu sebeplerden dolayı, verilen karara muhalifim.
Kazım Berker