Mesajı Okuyun
Old 04-09-2014, 15:26   #4
Av.Onur Tunga

 
Varsayılan

YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ E. 2013/35204 K. 2014/1343 T. 21.1.2014

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Bilge Kağan Tarım tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

KARAR : Alacaklı borçlular hakkında yaptıkları ilamsız icra takibinde borçlu S.'nin takibe dayanak kredi sözleşmesinde belirttiği adresine gönderilen ödeme emri tebligatının bila tebliğ iade geldiğini,bunun üzerine icra müdürlüğünce yaptırılan mernis araştırmasında borçlunun mernis adresinin olmadığının tespit edildiğini, Ticaret Sicil Memurluğundan bildirilen adrese çıkartılan tebligatında iade geldiğini,yine hakkında genel haciz yolu ile takip yapılan diğer borçlu S. hakkında yapılan takipte de sözleşmedeki adrese gönderilen tebligatın iade edildiğini, mernis kaydı olmayan borçlunun Ankara Ceza İnfaz Kurum müdürlüğü tarafından bildirilen adresine gönderilen tebligatın iade edilmesi üzerine borçluların resmi kurumlardan bildirilen adreslerine Tebligat Kanununun 35. maddesi gereğince tebligat gönderilmesi taleplerinin icra müdürlüğünce reddediliğini belirterek ilgili kararın iptalini talep etmiş; mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme ile 6099 sayılı yasa ile yapılan değişiklik sonrası 7201 sayılı yasanın 35. maddesi uyarınca gerçek kişiler yönünden bu maddeye göre tebligat yapılabilmesi için borçlunun adres kayıt sisteminde bir adresinin bulunmaması, ayrıca daha önce kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olmasının zorunlu olduğu borçlulara daha evvel usule uygun bir tebligat yapılmadan resmi kurum tarafından bildirilen adrese doğrudan Tebligat Kanununun 35. maddesi göre tebligat yapılmasının mümkün olmadığı belirtilerek talep reddedilmiştir.

Alacaklının şikayeti, ödeme emri tebliğ işlemine yönelik olup, bu iddia mahkemede her türlü delille ispat edilebileceğinden, öncelikle duruşma açılarak şikayetçiye ve karşı tarafa (borçluya ) anılan konudaki delillerini mahkemeye ibraz etmeleri için imkan tanınmadan dosya üzerinden karar verilmesi usule aykırıdır (HGK.nun 2003/12-600 E. - 2003/606 K.).

İcra müdürlüğüne yasada tanınan taktir hakkı sınırlı olduğundan Tebligat Kanunun 35. maddesine göre borçluya tebligat çıkarılması talebini icra müdürünün reddetme yetkisi bulunmamaktadır.

O halde mahkemece, şikayetin niteliği gereği duruşma açılıp, taraf teşkili sağlandıktan ve tarafların gösterecekleri deliller toplandıktan sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken evrak üzerinden yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.