Mesajı Okuyun
Old 25-09-2006, 11:46   #60
Kilimanjaro

 
Varsayılan Evet!

Ben idam cezasını, "devlet eliyle cinayet işlenmesi" olarak yansıtan görüşlere karşı sadece "insaf" diyorum. Bu mantığı sadece idama karşı değil, tüm suçlar karşısında verilen cezalara karşı tatbik ederseniz ne olur? Ne olacak, söz konusu mantık iflas eder... Olaylara suçlu penceresinden değil, suç, mağdur ve toplum nazarından bakmak gerekir. Aksi halde (kimse kusura bakmasın) böyle ipe sapa gelmez fikirler ortaya çıkar. Bunu söylerken idam cezasına karşı olan fikirlerin ve gerekçelerin hepten "boş" olduğunu söylemek istemiyorum. Evet, idam cezasına hükmedilmesi (adli hataların olabildiğince önüne geçmek için) sıkı şartlara/denetimlere bağlansın (mesela bu hususta -diğer delillerle birlikte suçlunun suçunu itiraf etmesi, DNAların uyuşması gibi- kesin delillerle ispat şartı getirilebilir), ancak çok ağır suçlara karşı uygulansın yani yaygınlaştırılmasın, yargılama aşaması uzun sürmesin ve eğer belli bir süreyi aşmışsa, yargılama süresince kişinin davranışları da hesaba katılsın (yani suçlunun iflah olup olmayacağıyla ilgili olarak mahkemeden karar çıkana kadar tutuklu kaldığı süre boyunca edinilecek izlenimler de bir kriter olarak kullanılsın), vs. Ben bu ve benzeri şartlar gözetilmek kaydıyla idam cezasının kesinlikle ama kesinlikle ceza hukukunda bulunması taraftarıyım.
Ayrıca maktulün (maktulle normal bir ilişki içinde olan, yani uzun süredir küs veya düşman derecesinde ayrı dünyalara savrulmuş vs. olmayan) birinci dereceden yakınlarının ittifakla suçluyu affetmesi halinde idam cezasının mutlaka kaldırılarak ağır hapis cezasına dönüştürülmesini savunmaktayım. İdam cezasını karara bağlamak için her idam cezası arefesinde jüri sistemine benzer şekilde halktan rastgele seçilecek belli sayıda kişinin bu yönde ittifakla karar alması şartı da getirilmelidir.