Mesajı Okuyun
Old 23-03-2017, 12:09   #19
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan feyzaday
merhabalar ,
kiracı ile kiralayan B şirketi, yıllık kira ödenmesi suretiyle 2009 yılından bu yana sözlü kira ilişkisi içindedirler. B şirketinin iştiraki olan C şirketine söz konusu kiralanan satış yapılıyor. kiracı C şirketi lehine noterden tahliye taahhüdü veriyor. C şirketi bunu icraya koyuyor. C şirketi yıllık kiralar hususunda kiracıya fatura kesiyor, kiracı itiraz etmiyor ancak ödemeleri B şirketine yapıyor buna da C itiraz etmiyor.
Kiracı " C şirketi taraf değil sözlü kira sözleşmesi B şirketi iledir " diyerek icra takibine itiraz ediyor. İtirazın kaldırılması için dava açmak üzere İİK 68 md. gereğince elimizde belge vardır. İmzaya itiraz yoktur, tarafa itiraz vardır. Davamızı İcra mahkemesinde mi yoksa sulh hukukta mı açmalıyız?

İcra mahkemesine açabilirsiniz(isterseniz sulh hukuk mahkemesine de açabilirsiniz).

Alıntı:
T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi

Esas: 1999/17452
Karar: 2000/122
Karar Tarihi: 17.01.2000

ÖZET: Borçlunun itirazında, kiralayan ile arasında bir kira sözleşmesi olmadığı iddia edilmiş ise de, noter aracılığı ile alınmış olan tahliye taahhütnamesinde mecurda kiracı olarak oturmakta olduğu kabul edilmiştir. Ayrıca baskı altında alındığı iddiası da mecurda kiracı olarak otururken tahliye taahhüdünün verilmiş olması nedeniyle merciide dinlenemez.

(2004 S. K. m. 272)

Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki Alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 21.12.1999 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Alacaklı İİK.nun 272. maddesi uyarınca 31.8.1994 tarihli ve 5841 numaralı tahliye taahhüdüne dayanılarak, ilamsız takip yapmış, borçluya örnek 56 nolu tahliye emrini tebliğ ettirmiştir. Bu tahliye emrinin borçluya tebliği üzerine süresinde taraflar arasında kira sözleşmesi olmadığından ve tahliye taahhüdünün manevi cebir altında alındığından bahisle itiraz edilmiştir. Alacaklı, süresinde itirazın kaldırılmasını istemiştir. Borçlunun itirazında, kiralayan ile arasında bir kira sözleşmesi olmadığı iddia edilmiş ise de, noter aracılığı ile alınmış olan tahliye taahhütnamesinde mecurda kiracı olarak oturmakta olduğu kabul edilmiştir. Ayrıca baskı altında alındığı iddiası da mecurda kiracı olarak otururken tahliye taahhüdünün verilmiş olması nedeniyle merciide dinlenemez. Bu durum karşısında Mercice, itirazın kaldırılmasına ve mecurdan tahliyeye karar verilmesi gerekirken hiçbir yasal nedene dayanmadan, takip talebinde taliye istemi bulunmadığından bahisle, istemin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Sonuç: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile merci kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 17.1.2000 gününde oybirliği ile karar verildi.