Mesajı Okuyun
Old 07-10-2019, 10:12   #2
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Yargıtay 14.Hukuk Dairesi 2013/3051 Esas 2013/4922 Karar: "Somut olaya gelince; dava dilekçesinde 1307 sayılı parsele ilişkin davacının bir talebi olmadığı gibi bu hususta bir ıslah dilekçesi de bulunmamaktadır. 31.10.2012 tarihli oturumda mahkemece 1307 parsele ilişkin dava bulunduğu belirtilmiş ise de, ıslah dilekçesinin tebliğ edildiğine dair bir belgeye de rastlanmamıştır. Dava konusu olmayan 1307 parsel sayılı taşınmaza ilişkin ayrı bir dava açılması veya talep usulüne uygun olarak ıslah edilerek ıslah dilekçesinin taraflara tebliğinden sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği halde yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 29.03.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi."

Yaptığım araştırmada, ıslahla dava konusu eklenemeyeceği net. Yukarıdaki karar daha detaylı..

Ancak dava içine bu iki taşınmazın da paylaşım yolu ile ortaklığının giderilmesini içeren bir dilekçe gönderip (bunu ıslah deseniz de), Başvuru ve maktu harcı yatırdığınızda ayrı bir dava gibi değerlendirilmesi ve esasının incelenmesi gerekir diye düşünüyorum. Bu dilekçenizi davalılara tebliğ eder, yeniden keşif ve aynı dosya içinde bu parseller de yürür. Sizin ıslahınızı kabul ettiğini düşündüğümüzde de keşfe yeniden çıkacak zaten. Sadece tebligat.. Başka çare gözükmüyor.

Mahkeme iyice bu davadan sıkılmışsa, açacağınız ek davayı da ana dosya ile birleştirmeyebilir veya dosya içine açtığınız ek davayı tefrik edebilir.

Kolay gelsin.

Saygılar,