Mesajı Okuyun
Old 04-01-2021, 13:54   #4
Burak Atak

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım çok özür dilerim, gözümden kaçırdığım önemli bir ayrıntı varmış. Bu hatamı cevabımın sonunda güzel bir karar sunarak telafi etmek isterim.

Ondan önce, borçlu dışındaki kişilerin icra dairesinde verecekleri taahhütlerin kefillik hükmünde olduğunu, TBK gereğince kefilliğe ilişkin aranan şartların burada da aranması gerektiğini düşünüyorum. Kefillik, her ne kadar ileride doğabilecek borçlar için söz konusu olabilecekse de icra takibinde verilecek olan kefalette bir borç olması gerekmektedir.

İcra takibi kesinleşmeden borcun var olduğu söylenemez. Zira borçlunun itiraz hakkı mevcuttur. Ayrıca kefil borca ilişkin aydınlatılamaz, zira takip kesinleşmediği için dosya hesabı çıkarılamayacaktır. Bu taktirde kefilliğin kanuni şartları da gerçekleştirilemeyecektir.

Bu bahsettiğim hususları Yargıtay 8. HD, 04.06.2013, E. 2013/15098, K. 2013/20781 kararında da bulabilirsiniz. Davanızda başarılar dilerim.

NOT: "Taahhüdü ihlalden beraat alınmışsa taahhüt geçersiz diyebilir miyiz?" şeklindeki soruya cevap vermekten imtina etmekteyim. Zira böyle genel geçer bir kural mevcut değil, her olay ayrıca değerlendirilmeli. Olayınızda taahhüdün geçersiz olma sebepleri kefilliği de geçersiz kıldığı için sorunuza cevabım evet.