Mesajı Okuyun
Old 25-08-2006, 15:34   #16
Merhaba

 
Varsayılan Hukuk ve Adalet...

Merhaba,

26-03-2006 tarihinde yine bu alanda yazdığım bir yazıyı, konuyla doğrudan ilişkisi ve düşüncelerimin bir ifadesi olarak buraya taşıyorum...

........

Merhaba,

Son iki gündür basında ve televizyonlarda, Ankara kalecikte işlenen tüyler ürperten bir cinayetin haberini okuduk ve izledik.


32 yaşındaki uçak mühendisi H.K. otomobilini, satmak için internet üzerinden bir ilan veriyor. Alıcı gibi davranan üç kişinin hazırladığı komplo sonucu diri diri toprağa gömülerek öldürülüyor.

Benzeri vahşi cinayet haberlerini çok sıklıkla duyuyoruz. Küçük yaştaki çocuklara tecavüz edip öldüren katiller. Gaspçı katiller. Ve benzer bir çok vahşice işlenmiş cinayet haberi.

Her insanın bir tek, ikamesi mümkün olmayan bir tek yaşam hakkı var.

Bu yaşam hakkının yok edilmesi ve bir insanın öldürülmesi sonrasında, geçerli hukukun fail ya da failler için öngördüğü cezalar adaletli midir.?

Cinayet işleyenin, günün birinde cezaevinden çıkıp tekrar toplum içine karışması adaletli midir.? Hatta ağırlaştırılmış müebbet hapsi cezası almış olsa bile, cezaevinde yaşaması adaletli midir.?

Ne kadar çağdaş bir değerlendirme yapmaya çalışmış olsam da,… ne kadar insan hakları bağlamında değerlendirmeye çalışmış olsam da….
İçimde bir yerlerde asla yok edemediğim, vicdanımın asla susturamadığım sesi, böyle bir sonucun adaleti sağlamadığını söylüyor.

Kısasa kısas değil elbette, ancak çok özelleştirilmiş durumlar için verilecek ölüm cezasının, bu vicdan sesini durdurmak değilse bile, onu az da olsa azaltacağını düşünüyorum.

Yaşadığımız bir çok olayın “hukuk eşittir adalet“ denklemine uymadığını, gerçek adaletin tecelli etmediğini düşünüyorum.

Buna bir de salt siyasi hesaplarla sıklıkla çıkarılan “af” kanunları ve bunun sonuçları eklendiğinde, bu denklem denklem olmaktan çıkıyor ve genelleştirilebilir ve kalıcı bir eşitsizlik formuna dönüşüyor:

“hukuk eşit değildir adalet”

merhaba.