Mesajı Okuyun
Old 10-03-2015, 23:13   #1
AhmetBey62

 
Varsayılan Duruşma Hakiminin Hitap Tarzı.

Saygıdeğer hukukçular ve hukuk dostları; aslında sorun pek çok kamu kurumunda yaşanıyor. Ancak şifa arayan hasta ve adalet arayan birey tepki vermekte çoğunlukla çekingen davrandığı için, maalesef hekim ve hakimler tarafından sıkça istismar ediliyor. Bahsettiğim konu saygı ve onun göstergelerinden birisi olan hitap tarzı ve davranış biçimi. Sitemizde, yargıçların duruşma esnasında avukatlara olan davranış biçimleri ile ilgili pek çok örnek ve görüş var. İyi de, davacı, davalı, hatta sanık ne olacak? Bunlar asgari saygıyı, insani muameleyi hak etmiyorlar mı?
Arazim, hazine arazileri ile çevrili. Dava konusu hazine arazisi olduğu için Maliye Bakanlığına başvurdum, talebim ilgili defterdarlığa havale edildi. Defterdarlığın Milli Emlak Dairesi ile görüştüm, "haklısın, ancak senin ile geçit hakkı protokolü imzalayacak bürokrat bulamazsın" dediler, mecburen dava açtım. Avukat tutmadım, dava dört yıldır devam ediyor. Şu ana kadar 5 hakim davaya baktı.
Usta çırak usulü yetişmiş, geçit hakkı davalarının ruhu ile ilgili hiçbir fikri olmayan bilirkişiler, birbiri ile çelişen raporlar, halkın ortalama gelir düzeyi ile bağdaşmayan bilirkişi ücretleri, fahiş ulaşım ücretleri. Hepsini sineye çekiyorsun. Ama katlanamadığınız tek bir şey var; tabir yerindeyse kişiliğinize saldırı, saygısızlık... Takım elbise giyip, kravat takan bebek tecavüzcüsüne bile iyi hal indirimi uygulanırken, siz hak ararken her türlü aşağılanmaya maruz kalıyorsunuz. Ne eğitiminiz, ne geçmişte yerine getirdiğiniz saygın kamu göreviniz, ne yaşınız, ne duruşmadaki tavır ve hareketiniz, ne kıyafetiniz dikkate alınmıyor. Ne dersiniz, biz gerçekten hukuk devleti miyiz? Adalet mülkün temeli mi? Bu tür davranışlar içinde olan hakim ve savcılar için bir yaptırımı duyan-bilen var mı? Samimi yorumlarınızı bekliyorum.
Saygılarımla.