Mesajı Okuyun
Old 13-03-2006, 13:09   #5
Desarac

 
Varsayılan

Sn.Emin Güneş,o kadar açık anlatmış ki..
biraz daha açıklasa hepimiz ceyranda kalıp üşütebiliriz.. o yüzden Türkiye gerçeklerini bağrımıza kara bir taş gibi basalım..fazla söze hacet yok..

sırf kadının değil erkeklerin,gençliğin de apolitize edildiği 80 sonrası kuşağın yeni yetme bir mensubu olarak söylemeliyim ki "bize öğretilen bu"... malesef..

Duygu Asena "kadının adı yok" adlı eserini yazdığında ben henüz küçük bir çocuktum..içeriği şu an hissettiklerimden daha bir farklıydı kuşkusuz,ancak bir kitab yazarsam adı kesinlikle "kadının kimliği yok!" olacak..

kadına seçme ve seçilme hakkı tanıyan bir ülke olmamıza rağmen ,kadınlara istedikleri gibi yaşama hakkını bile veremiyoruz,kaldı ki seçmişiz seçilmişiz ,ne farkeder..

demokrasimiz militan,siyasetimiz şahsi menfaatler üzerine kurulu.. toplumun kendi başına ortaya koyduğu iradeye burun kıvırıp "hıh Hitler de seçimle iktidara gelmişti" diyebilecek kadar sindirmişiz demokrasiyi..daha kadınlar siyasete girse ne olur girmese,ne farkeder? nasıl olsa biliyorz demokrasinin "bir azınlık rejimi" olduğunu.. elitler yönetir ,biz seyrederiz bu yüz yıllardır böyledir..öyle ki hukuk bile bu elitlerin elinde sadece kanunlardan,kanunlar da sadece ve sadece "kendilerinden" ibarettir(ki bu geri kalmış bir XIV.Louise söylemidir!)..şimdi bu düzen değişse ne olur değişmese ,ne farkeder..