Mesajı Okuyun
Old 28-03-2014, 12:24   #55
MAHMUT MAVİGÜL

 
Varsayılan

Sn.İbrahim YILMAZ,

Değerli öğrenci arkadaşım, kişi kendini aştığı sürece insandır…Hasetlik ve çekememezlik gibi ortaçağ kalıntısı hislerin,sizler gibi avukatlık mesleğini layık-i veçhile yerine getireceğine inandığım arkadaşlar için bir engel olmasın… başarılarınıza devam ediniz…ünlü bir felsefe adamının veciz sözü gibi” bir tek şeye çok ihtiyacımız var.. o da;çalışmak,çalışmak,çalışmak”tır.
Üniversite eğitimi insandaki cehaleti törpüler.Ancak,kişi eşek ise,eşekliği baki kalır.Zannımca bu tür aleyhe yorumlar, sizler gibi avukatlık mesleğini etik ve güvenilir bir meslek olarak devamlılığını sağlayacak yeni nesil için bir engel olmasın.Siz inandığınız ilke ve azimle yolunuza devam edin.Değindiğiniz gibi “Zira avukatlık, muhakeme yeteneği başta olmak üzere daha birçok kişisel kabiliyet ve yetkinliğin bir arada olmasını gerektiren bir meslektir.” gerçeği karşısında; A üniversitesi olmuş,B üniversitesi olmuş…Hepsi masal…İnsanları,meslekleri,eğitimleri ötekileştirmek,yalnızlaştırmak ancak,kendisini aşamamış insanlar için;var olan aşağılık komplekslerini örtmek amaçlı bir kılıftır.
Asıl mesele şudur.Temennim ve umarım odur ki,başarı ile okulunuzu bitirip, avukatlık stajınızı tamamladıktan sonra meslek yaşamına başlamanızdır. Ancak, tüm sorunlar bu aşamadan sonra hasıl olmaktadır. Mesajınızda belirttiğiniz karşı tarafın masal nitelikli sözde kıyaslama ve sorunlarının, meslek yaşamına intikalinizden sonra oldukça yavan ve çocuksu sorunlar olduğunu anlamış olacaksınız.Şöyle ki;
Değerli bir meslektaşım, meslek yaşamına atıldıktan 3-5 sene sonra,hatırı sayılır bir laf etmişti.“ Avukatlık mesleği tüccar mesleğidir..” demişti. Aslında bu sözün,psikolojik,sosyo-ekonomik,meslek-i ekonomik açılımında,şu gerçek yatmaktadır.Avukatların,yargılamanın en önemli saç ayaklarından biri olmalarına rağmen,ekonomik alandaki desteksizlikleri,üvey evlat muamelesine tabi tutulmaları,yargılama şekli ve mesleğimiz adına yapılan ve yapıla gelen tüm yasal düzenlemelerde dışlanmışlığımız, o arkadaşımın sözündeki açılıma cevap olacağı kanaatindeyim…
Mesajınızda sözünü ettiğiniz kıyas amaçlı,haset ve kıskançlık kokan karşı taraf yorumlarının, aslında mesleğe atıldıktan sonra da devam ettiğini
unutmayın.Çünkü,bu denli aksi ve kabul edilemez yorumlar neticesinde,okulu bitirip avukat olmak isteyenleri yazılı ve sözlü sınava tabi tutmak isteyen ortaçağ kalıntısı beyinlerin,idrak yeteneğinden yoksunluğunu göreceksiniz. Avukatlık mesleği çok önemli bir misyondur.Bu misyon, özünde çekirdek barındırmaz.Yani,kimsenin odağında dönmez.Bağımsızdır,tarafsızdır ve hürdür.
Siz ve sizin gibi değerli hukukçuların üzerinde durmaları ve o uğurda mücadele etmeleri gereken husus da; sınav zorunluluğu gibi afaki,temelsiz ve avukatlık mesleğinin ruhuna aykırı sözde çözümler için değil,bilakis 20/03/2014 tarihinde, çok değerli “TÜRK HUKUK SİTESİ”nin “hukuk sohbetleri” bölümünde yayınlanan yazımın içeriği ile ilgili olmalıdır.Sizler gibi avukatlık mesleğinin namzetlerinin ekonomik,etik ve sosyal anlamda
teminatı olacak yasal düzenlemelerin yaşama geçirilmesi halinde, veciz “Zira avukatlık, muhakeme yeteneği başta olmak üzere daha birçok kişisel kabiliyet ve yetkinliğin bir arada olmasını gerektiren bir meslektir.” sözü ile perçinleşerek daha da itibar ve saygınlık kazanacağı
kanaatindeyim.
Sevgi ve selamlarımla…