22-11-2006, 02:39
|
#2
|
|
|
Aslına bakılırsa senedi takibe koyan kim ise mercide açılan imzaya itiraz davasında taraf gösterilmesi gereken odur. Burada muhtemelen takibi başlatan hamildir. Takibin iptali istemi ile yetinilmesi gerekirken, dar yetkili mercide lehdarın da ayrıca taraf gösterilmesi uygun olmamıştır. Ancak Yargıtay tarafından verilen karar da bu yönüyle doğrudur. Hamil tarafından başlatılan takibin geçici olarak durdurulmasına karar verilmekle yetinilmesi gerekirdi. Peki şimdi ne yapılabilir. Mahkeme büyük olasılıkla bozma ilamına uyacaktır. Burada herşeyden önce 1 yıllık süre dolmadıysa ki büyük ihtimalle dolmuş veya dolmak üzeredir. Bu kararın bir an önce kesinleşmesi sağlanarak genel mahkemeye gidilebilir. Hatta kesinleşmeyi beklemeye dahi gerek yoktur. İcra tehdidi altında hamile borç ödenmek zorunda kalınırsa yapılacak iş lehdara dava açmaktır.
|