Mesajı Okuyun
Old 09-03-2006, 22:08   #15
Gemici

 
Varsayılan ‘İnsan Harası’

İnsan Harası 1953 senesinde Türkçeye çevrilen bir kitabın adı. İkinci baskısı 1960 yılında yapılmış ve Oktay Akbal’ın yazdığı kadarı ile yüzbinden fazla satmış. Kitaba ilginin o kadar fazla olmadığı o zamanların Türkiyesi için büyük bir satış. Kitaba ilginin o kadar fazla olması isminden ve kapaktaki yarı çıplak ve Afrodit heykellerini andıran üç kadından olsa gerek. Kitabın konusu Nazilerin üstün insan/üstün ırk yetiştirmek amacıyla kurdukları bir insan çiftliği! Üstün ırk yaratmak gayesi ile ari ırkının genç ve güzel kadınları ile güçlü kuvvetli ve sağlıklı erkekler bir araya getiriliyor.

Sağlıklıyı, safı yaratmaya çalışırken, sağlıklıyı ve safı bozacak olanın ortadan kaldırılması, telef edilmesi gerekir elbette. İyi ürün almak istiyorsanız, ürününüzün kalitesini bozacak zararlıları ayırmak zorundasınız. Kısacası ‘İnsan Harasının’ biraz uzağına bir zorla kısırlaştırma kliniği ve gaz hücresi koyacaksınız. Naziler de bunu yapmış işte.

Naziler işi sistemli bir şekilde yapmış olsa bile, bu türden girişimlerin ne ilki nede sonuncuları.

Eugenik(öjenik) olarak adlandırılan ve sosyal darwinizm’den yola çıkan düşünce ABD, İngiltere, Fransa, İsviçre ve İskandinav Ülkelerinde de uygulama alanı bulmuştur. Almanların ‘Rassenhygiene’(Bir Irkın temizliğini/sağlığını koruma) diye adlandırdıkları öjenik’in amacı yaşama hakkı olmadığına inanılan’ın, yaşamaya layık olmayan’ın ortadan kaldırılmasıdır. Sosyal, bedensel,ruhsal/zihinsel ve ahlaki bakımdan aşağılık olan insanlar ırkın sağlığını ve saflığını bozdukları için yok edilmelidirler.

Bu türden insanların ortadan kaldırılması ile içkiye düşkünlük, fahişelik ve çocukların sokağa düşüp suç işlemeleri gibi birçok problem çözülür öjenik düşüncesine göre. Öjenik düşünce tarzı 1970 lere kadar bazı avrupa ülkelerinin sosyal politikasını etkilemiştir.

Nazilerin üstün ırkın korunması için çıkardıkları yasaların temelinde, ari ırkını yukarıda belirtilen kişilerin ertkisinden korumanın yanısıra, yahudileri toplum hayatından uzaklaştırma amacı yatmaktadır. 1934 le 1945 seneleri arasında 350.000 den fazla çocuk ve yetişkin ırk yasalarına dayanılarak zorla kısırlaştırılmıştır. 300.000 den fazla insan 1939 dan sonra yaşamaya layık değil düşüncesi ile gaz odalarında veya başka şekilde öldürülmüştür.

1935 senesinden 1976 senesine kadar İsveçte zorla kısırlaştırılanların sayısı 60.000 dir. 1970 lerde ABD de birçok kızılderili kadın kadın rızası olmadan kısırlaştırılmıştır. Aynı senelerde Fransa ve Finlandiyada’da zorla kısırlaştırılmalar yapılmıştır.

Bizde drurum nedir, Antalya Sosyal Hizmetler İl Müdürü bir ilk midir, bilmiyorum. Bir bilen varsa söylesin lütfen.

Saygılarımla