Mesajı Okuyun
Old 08-12-2007, 18:01   #4
av.c_ergul

 
Varsayılan

Sayın Önal;

Verginin tahakkuk ettiği yıl olarak 1997 yılı olduğunu düşünelim. Bu durumda zamanaşım bir sonraki yıl olan 1998 yılının başından itibaren başlar. Eğer Vergi dairesi 1998 yılından itibaren 5 sene içinde vergi borçlusuna ödeme emri göndermezse alacak zamanaşımına uğruyacağından bu alacğı tahsil edemez.

Tahakkuktan sonraki takvim yılından itibaren 5 sene içinde müvekkilinize ödeme emri gönderilmişse zamanaşımı geçmemiş demektir. Bu durumda diğer yönetim kuruluna karşı rücu davası açılabilecektir.

Uygulamada vergi daireleri 5 yıl boyunca ulaşamadığı borçlu mükelleflerine 5 yılın dolmasına kısa bir süre kala gazetelerde ilanen tebligat yaparak 5 yıllık zamanaşımı süresinin geçmesi engellemektedirler

Sizin anlattığınız olayda Anonim şirkete tebligat yapılamayınca 5 senenin dolmasından önce yönetim kurulu üyelerine tebligat yapılmış. Bu eğer vergi dairesi için zamanaşımı süresinden önce yapılan bir tebligatsa müvekkiliniz için yararlı bir sonuç doğuracaktır. Bu durumda müvekkiliniz, zamanaşımı süresi geçmediğinden diğer yönetim kurulu üyesine rücu edecektir.Önceki cavabımda eklediğim Yargıtay kararına göre şöyle bir mantık yürütebiliriz "vergi dairesi için zamanaşımı süresi geçmemişse müvekkiliniz için de geçmemiştir".Saygılarımla