Mesajı Okuyun
Old 28-11-2008, 12:10   #2
AVUKAT ŞÜKRAN

 
Varsayılan

1. Hukuk Dairesi 2006/3986 E., 2006/5239 K.
# KİRA SÖZLEŞMESİ
# PAYLI MÜLKİYET

"ÖZET"
PAYLI MÜLKİYET ŞEKLİNDE OLAN TAŞINMAZLA İLGİLİ OLARAK YAPILAN KİRA SÖZLEŞMESİNİN HUKUKEN GEÇERLİ OLABİLMESİ İÇİN, TÜRK MEDENİ KANUNU'NUN 691. MADDESİ HÜKMÜ GEREĞİNCE PAY VE PAYDAŞ ÇOĞUNLUĞUNCA GERÇEKLEŞTİRİLMESİ GEREKİR.

"İçtihat Metni"

Taraflar arasında görülen davada;

Davacı, paydaşı bulunduğu 1693 parsel sayılı taşınmazı davalının haksız olarak işgal ettiğini ve taşınmazda bulunan evi kullandığını ileri sürüp, davalının çekişme konusu taşınmaza elatmasının önlenmesine karar verilmesini istemiştir.

Davalı, dava konusu taşınmazı önceki malikten kiraladığını belirtip davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.

Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; tetkik hâkiminin raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.

Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.

Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.

Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu 1693 parsel sayılı taşınmazın paylı mülkiyet üzere olduğu ve davacı ile dava dışı kişilerin taşınmazda paydaş bulundukları, davalının taşınmazda kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının olmadığı öte yandan taşınmaz üzerindeki yapıyı davalının tasarruf ettiği anlaşılmaktadır.

Mahkemece, davalının kiracılık savunmasına değer verilerek davanın reddine karar verildiği görülmektedir.

Gerçektende davalının sonradan taşınmazdaki payını temlik eden paydaş Safiye ile 15.05.2002 tarihinde kira sözleşmesi yaptığı anlaşılmaktadır.

Hemen belirtmek gerekir ki paylı mülkiyet üzere olan taşınmazla ilgili olarak yapılan kira sözleşmesinin hukuken geçerli olabilmesi için Türk Medeni Kanununun 691. maddesi hükmü gereğince pay ve paydaş çoğunluğunca gerçekleştirilmesi zorunludur. Oysa somut olayda davalının akit yaptığı, paydaşın dışında akit tarihi itibariyle taşınmazın başkaca paydaşlarının bulunduğu kayden sabittir. O halde geçerli bir kiracılık ilişkisinin varlığından söz edilemez.

Hal böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve yasal olmayan gerekçelerle yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Davacının temyiz itirazlan yerindedir. Kabulüyle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 05.05.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi