Mesajı Okuyun
Old 02-12-2006, 14:00   #4
ibreti

 
Varsayılan

Dava konusu edilen taşınmazın dava tarihi itibari ile değeri esas alınır. Ancak, yargılama sürecinde yapılacak keşifte de davalıların itirazı üzerine dava tarihi itibari ile değerin ne olduğu mahkemece tespit edilir ve bu değer üzerinden harcın ikmali için süre verilir. Taşınmaz mal başında muhtemelen iki kez keşif yapılır; ilk keşifte taşınmazın kadastral yapısı (çapı, koordinatları, tersimatı vb) çıkartılarak davaya konu yer tam olarak belirlenir. İkinci keşifte işin esasına girilerek tanıklar, mahalli bilirkişiler dinlenir, taşınmazın durumuna göre uzman bilirkişilerce nitelik belirlenir, tescile elverişli olup olmadığı araştırılır, eski tapu kayıtları, vergi kayıtları, başkaca senetler var ise (ki zilyetliğin ispatlanması açısından önemli delillerdir) bu senetlerdeki hudutlar dava konusu taşınmaza uygulanarak bu yere ait olup olmadığı araştırılır, senetlerde belirlenen hudutlarda yer alan hudutlara ilişkin mahalli isimler (Mesela: saban geçmez ketirı, öküz öldüğü sırtı, eşek dayandıran yokuşu...vs.) mahalli bilirkişilere ve tanıklara sorularak uygunluk değerlendirilir. İki keşiften birinde kıymet takdirinin yapılması mümkündür.
Dava açılır iken gösterilen değer muhtemelen itiraza maruz kalıp, kıymet takdiri yapılacaktır. Ancak, itiraza maruz kalmadığı ve deger tespiti yapılmadığı durumlarda başlangıçta gösterilen dava değeri daha sonra başvurulacak temyiz, karar düzeltme gibi kanun yollarına müracaat hakkı açısından belirleyici olacağından bu hususların dikkate alınması önem kazanmaktadır.
Saygılarımla...