Mesajı Okuyun
Old 06-12-2006, 01:43   #2
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Alıntı:

**************
KAT MALİKLERİ KURULUNUN GEÇERSİZLİK NEDENİYLE İPTALİ-ZORUNLU İHTİYAÇLARIN ORTADAN KALKMAMASI-KAT MALİKLERİNDEN BİR VEYA BİRKAÇININ ZORUNLU İHTİYAÇLARI GİDERMESİ
KAYIT NO : 48522
**************
Esas Yılı : 1987
Esas No : 5-657
Karar Yılı : 1988
Karar No : 238
Karar Tarihi : 09.03.1988
Daire No :
Daire : HG
**************

**************
DAVA : Taraflar arasındaki "634 sayılı Kanuna muhalefet" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, (Ankara Beşinci Sulh Hukuk Mahkemesi)nce davanın kabulüne dair verilen 9.12.1986 gün ve 1986/3961503 sayılı kararın incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay Beşinci Hukuk Dairesi'nin 13.1987 gün ve 1987/2156-6618 sayılı ilamı ile; (...Hakkında, genel gider borcundan dolayı icra takibi yapıldığı ileri sürülen davacının, yönetime bir borcu olup olmadığı araştırılıp incelenmeden, borçlu olmadığına da hükmedilmesi doğru bulunmamıştır..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir. Temyiz eden: Davacılar vekili.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Davanın konusu kat malikleri kurulu kararının geçersizlik nedeniyle iptali ile bu geçersiz karara dayanılarak yapılan icra takibi nedeniyle borçlu bulunulmadığının tesbiti isteğinden ibarettir.
Mahkemece davada 7 bağımsız bölümlü bir taşınmazın mevcut olduğu, bu nitelikteki taşınmaz için yönetici seçiminin zorunlu bulunmadığı, tüm bağımsız bölüm maliklerinin katılacakları ve oybirliği ile alacakları kararla yöneticinin seçilebileceği, olayda bu yapılmadığından, davacının dışında karar alındığından yönetici seçimine ilişkin kurul kararının yasaya aykırı olduğu ve bu kurulun aldığı karara davacının borçlu olduğunun kabul edilemiyeceği gerekçesiyle dava kabul edilmiş; Özel Daire toplantıda yasal çoğunluğun bulunmaması nedeniyle yönetici seçimiyle ilgili kararın iptalini isabetli bulmuş; ancak davacının bir borcu olup olmadığı araştırılıp incelenmeden davacının borçlu olup olmadığı araştırılıp incelenmeden davacının borçlu olmadığına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı bulunarak kararı bozmuş, mahkeme direnmiştir.
Usulsüz olduğu gerçekleşen toplantıda ki bu toplantı Aralık ayında yapılmıştır, apartmanın yapımı yeni tamamlanarak oturulmaya başlandığı ve mevsimin kış olduğu da dikkate alınarak her bağımsız bölümden 50.000 lira toplanması kararlaştırılmıştır. Bu durumun maddi olaylara uygun düştüğü dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Bir apartmanın ısınma, genel su ve benzeri ihtiyaçlarının giderilmesi zorunluluk olarak kendini gösterir. Usulüne uygun kat malikleri kurulunun toplanamaması, yönetici seçiminin gerekmemesi veya gerekip de usulüne uygun seçim yapılamaması zorunlu ihtiyaçların ortada kalması sonucunu doğurmaz.
Bu gibi durumlarda usulüne uygun toplantı yapılmasa dahi kat maliklerinden bir veya bir kaçının bu ihtiyaçları gidermeleri vekaletsiz tasarruf hükümlerine tabi olup koşulları gerçekleştiği takdirde kat malikleri bu giderlerden sorumlu tutulurlar. O halde, mahkemece bu yönden davacının borçlu olup olmadığı araştırılıp incelenerek sonucu uyarınca karar verilmek ve bu nedenlerle de Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. O halde, direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince (BOZULMASINA), 2.3.1988 günü yapılan ilk görüşmede çoğunluk sağlanamadığı için, 9.3.1988 gününde yapılan ikinci görüşmede oyçokluğu ile karar verildi.
**************
.: CopyRight by Sinerji A.Ş. :.
Bir kararın yokluk, mutlak butlan, nisbi butlan vs. hallerden birinin varlığı nedeniyle hukuka aykırılığı hallerinde her bir türe ilişkin değişik sonuçları söz konusudur. Buradaki durum nisbi butlandır ve iptal edilebilir nitelikte bir karar söz konusudur. Hiçbir başvurunun olmaması ve yönetimin bir tarihte ibrası halinde veya hiç kimsenin geriye dönüp bu usülsüzlüğe gündeme getirmemesi halinde hiçbir şey olmayacaktır. Öncelikle yönetici seçiminin iptalini mahkemeden talep edip bu konuda bir karar almalı, ve buna uygun olarak yeni bir seçim veya mahkemece bir yönetici tayinini istemelisiniz. Aidat ödemekten imtina etmek hususunda yukarıdaki karar aydınlatıcıdır. İptal edilebilir bir kararı henüz iptal ettirmemişken aidat borcunu ödememede direnmenin sebep olacağı zararlar size de dönebilir.