Mesajı Okuyun
Old 25-02-2004, 00:44   #3
Gemici

 
Varsayılan

Sayın Tikici,

Sorunuzu başka türlü sormak istiyorum:

Eşcinsel birliğinin hukuki veya toplumsal sakıncaları nelerdir, bu beraberliklere karşı çıkanlar hangi gerekçeleri öne sürüyorlar ve bu gerekçelere kanun koyucunun ve Anayasa Mahkemesinin verdiği cevaplar nelerdir?

Komisyon tutanaklarından ve bilirkişi raporlarından yola çıkarak kanuna karşı öne sürülen gerekçeleri üç başlık altında toplıyabiliriz:

1- Eşcinseller arasındaki bağlantının tescili toplum düzenine ve ahlak kurallarına aykırıdır. Bu gerekçeyi öne sürenler en çok kiliseler, hıristiyan birlik partileri ve toplumun muhafazakar kesimleri.

2- Tescil edilmiş olan “Eşcinseller Birliği” Anayasanın Güvencesi altında olan Evlilik kurumuna toplumsal ve yasal açıdan rakip bir kurumdur ve evlilik müessesini zayıflatır,

3- Eşcinsellerin beraberliklerinin tescili Anayasanın herkesin kanunlar önünde eşit olması gerektiği hükmüne aykırıdır çünkü altsoy-üstsoy hısımlar ve kardeşler ve üvey kardeşler bu haktan yararlanamıyor.

2 ve 3 numaralı gerekçeler hukukçular tarafından öne sürülüyor.

Cevaplar:
1- Eşcinsellerin beraberliklerini tescil ettirmelerini sağlayan kanunun hukuki dayanağı Fedaral Almanya Anayasasının 2. Maddesindeki; “başkalarının hakkına zarar vermediği ve Anayasal Düzene veya Ahlak Kurallarına aykırı olmadığı sürece, herkes kişiliğini serbestçe geliştirme hakkına sahiptir” hükmü. Herkesin kişiliğini serbestçe geliştirme hakkının kapsamına aynı cinsten olan kişilerle kurduğu seksüel ilişkide giriyor. Anayasa Mahkemesi 1957 senesinde aldığı bir kararla homoseksüel ilişkileri anayasal düzene ve ahlak kurallarına aykırı bulmuş ve bu türlü ilişkilere girenlerin cezalandırılmasını onamış. Son zamanlarda homoseksüellerin bu eğilimlerinden dolayı cezalandırılması insanlık haklarına aykırı bir davranış olarak algılanıyor. Toplumun eşcinsellere karşı tepkisinde bir yumuşama söz konusu. 1984 te Almanların sadece yüzde 33 ü homoseksüel bağlantıların tescilinden yana iken, bu oran 2001 senesinde yüzde 60 a çıkmış. Toplumdaki değer yargılarının ve ahlak kurallarının değişmesinin bir neticesi olarak, bir zamanlar homoseksüellerin cezalandırılmasına gerekçe olarak kullanılan Anayasanın aynı maddesi şimdi bu beraberliklerin tescilinin hukuki kaynağı oluyor,


2- Kanun taraftarlarına ve Anayasa Mahkemesinin görüşüne göre, tescil edilmiş eşcinseller birliği, anayasada yer alan ve temel bir hak olan evlenme özgürlüğüne bir zarar getirmez. Düzenlediği konu itibarı ile bu kanun, değişik cinsiyetten olan kimselerin bir evlilik bağlantısı kurmalarını önliyecek vasıfta değil, değişik cinsiyetten olanların bu kanundan yararlanabilme imkanları zaten yok; çünkü kanun sadece eşcinseller arasındakı bağlantıyı düzenliyor. Taraflardan birisi ayrı cinsiyetten birisi ile evlenmek istediği takdirde, tescil edilmiş bir eşcinseller birliği bu evliliğe zaten bir engel teşkil etmiyor. (Eşlerden birisi normal bir evlilik kurduğu zaman, tescil edilmiş eşcinseller birliğini hangi akıbetin beklediği kanunen düzenlenmemiş). Evlilik bir erkekle bir kadının kurduğu ve anayasanın garantisi altında olan bir birlik. Eşcinseller birliği yapısı itibarı ile evliliği örnek almış ve evlilik kurumundaki birçok öğe bu birliktede var. Bütün ortak yanlarına rağmen eşcinseller birliği aileyi aile yapan özelliklerin hiçbirisini ortadan kaldırmıyor ve onların hiçbirisine dokunmuyor. Birbirleri ile evlenemiyecek olanların kurdukları bir birliğin tescilini sağlayan kanun, düzenlediği konu itibarı ile zaten ailenin yapısına dokunmuyor. Anayasa mahkemesinin bu konudaki görüşü kısaca şöyle özetlenebilir: Aile ve eşcinseller birliği birbirlerinden bağımsız iki ayrı kurumdur. Bu iki değişik kurumu oluşturan kimselerde aynı değildir; bir tarafta kadın ve erkek diğer tarafta ya iki kadın veya iki erkek. Böyle olunca da eşcinseller birliğinin aileyi zayıflatıcı ailenin toplum içindeki değerini küçültücü bir etkisi olamaz.

3- Anayasa Mahkemesinin görüşüne göre kanun herkesin kanun önünde eşit olması gerektiği prensibinede aykırı değil; değişik cinsiyetten olan kimselerin eşcinsellerin kurduğu birliği kuramamaları onların haklarına zarar geldiği anlamına gelmez, çünkü bu kişilere evlilik yolu açık, isterlerse evlenebilirler. Değişik cinsiyetten olanların kurduğu evlilikten çocuk doğurma imkanı olduğu için, onlara evlilik yolunu göstermek gerekir, eğer ilişkilerine kanuni bir şekil vermek istiyorlarsa. Kanunun hısımlar arasındaki eşcinseller birliğini yasaklamasıda eşitlik ilkesinin göz önünde bulundurulmadığı anlamına gelmez; kanunun gayesi eşcinsellerin bağlantılarını tescil ettirerek onların bu bağlantılarını ve bu bağlantıdan doğan haklarını güvence altına almaktır. Birbirleri ile eşcinseller birliği kurmaları yasak olan kardeşlerde ve akrabalarda belirli bir güvence zaten var.

Kısaca belirtmek gerekirse, zaten beraber yaşıyan eşcinsellerin bu beraberliklerinin tescili için çıkarılan kanun hukuken yeni bir durum yaratıyor. Toplumsal yaşamın diğer kesimlerine bakıldığında durum o kadar yeni değil. Kanunun burada yaptığı toplumsal gerçeği görerek, ileride doğabilecek toplumsal zararları önlemek gayesiyle, hukuki bir öntedbir almış olmak. Kanun toplumsal bir gerçeği, toplumda zaten var olan bir durumu legaleştiriyor, ona hukuki bir özellik kazandırıyor.


Saygılarımla