Mesajı Okuyun
Old 27-10-2020, 10:07   #6
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
14. HUKUK DAİRESİ
E. 2014/7313
K. 2014/11357
T. 20.10.2014

DAVA : Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

Davalılar, davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, hisselerin satışının önce davacılara asıl pay sahipleri tarafından teklif edilmesine, daha sonra hisseleri satın alan davalı Ergün'ün kendilerine iade için talepte bulunmasına rağmen ondan da almayan davacıların dava açmalarının iyi niyet kuralları ile bağdaşmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

Hükmü davacılar vekili temyiz etmiştir.

Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını kısmen veya tamamen üçüncü bir kişiye satması halinde diğer paydaşlara bu satılan payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir.

Önalım hakkı alıcıya karşı ancak dava açmak suretiyle kullanılır. 4721 sayılı TMK'nın 733/2 maddesine göre belirli bir satışta önalım hakkını kullanmaktan vazgeçme yazılı şekle tabidir ve satıştan önce veya sonra yapılabilir. Sözlü ya da zımni şekilde önalım hakkından feragat mümkün değildir.

Somut olaya gelince; davacı tarafın önalım hakkından feragat ettiğine ilişkin belge sunulmamıştır. Davaya konu payın satışından önce davacılara payı satın almalarının teklif edilmesi ve davacıların satın almaması, payın davalıya satılacağından önceden haberdar olmaları davacıların kötüniyetli olduğunun kabulü için yeterli değildir. Önalım hakkı paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir. Bu nedenlerle davacının dava konusu taşınmazda davalıya pay satılması üzerine MK'nın 732. maddesi gereğince önalım davası açması MK'nın 2. maddesinde gösterilen dürüstlük kuralına aykırı kabul edilemez. Davacılar vekili 04.12.2013 tarihli dilekçe ile davalı E.. D.. aleyhine açılan davanın konusuz kaldığını beyan etmişse de davalı H.. Ş..'e karşı açılan davanın esası incelenerek yukarıda açıklanan kurallar doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 20.10.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.