Mesajı Okuyun
Old 08-06-2006, 13:23   #2
füruzan

 
Varsayılan

sorunuzun tam karşılığı olmasa da yön göstermesi açısından aşağıdaki kararı incelemenizi öneriyorum

10. HUKUK DAİRESİE. 2005/417K. 2005/3257T. 28.3.20.


Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davacı Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi:
KARAR : Mahkeme sigortalının fiili çalışma süreleri ile sınırlı olarak maluliyet aylığının kesileceği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, bunun yasa hükümlerine uygun olmadığı anlaşılmaktadır.
Zira, sigortalıya bağlanan aylığın 506. sayılı Kanunun 53. ve 54. maddelerine göre malüllük aylığı olduğu tartışmasızdır.
Malul olan sigortalının fiilen bir işte çalışmasının mümkün olamayacağı gerçeğinden hareketle, yasa koyucu bu durumda sigortalıya ödenmekte olan malullük aylığının kesileceğini hükme bağlamış, yaşlılık aylığı almakta iken tekrar sigortalı bir işte çalışmayı düzenleyen 63. maddeye paralel bir çözümü malullük aylığı alanlar için öngörmemiştir. Bir başka ifade ile malullük aylığının, yeniden sigortalı bir işte çalışma halinde kesileceğine dair yasal kuralın 63. maddeye benzer bir istisnası yoktur.
Hal böyle olunca, 506 sayılı Kanunun 63. madde hükmünün malullük aylığı alanlara kıyasen uygulanması düşünülemez.
Sigortalının bu yasal kurala aykırı davranışında iyiniyetli olduğu da ileri sürülemeyeceğinden burada Borçlar Kanunu'nun 63. maddesinin uygulama yeri de yoktur.
Davanın yasal dayanaklarından bulunan 506 sayılı Kanunun 58. maddesi hükmüne göre; malullük aylığı almakla iken sigortalı olarak çalışmaya başlayanların malullük aylıkları çalışmaya başladıkları tarihten başlayarak kesilir. Somut olayda davalı sigortalıya Sosyal Sigortalar Kurumunca 01.06.1989 tarihi itibariyle bağlanan malullük aylığı sonradan Ş. Nakliyat Taah. Tic. Ltd. Şirketine ait "Tütün bakımı ve hammaliyesi" işyerinde, 20.05.1999-01.11.1999 tarihleri arasında 159 gün, 14.04.2000-25.12.2000 arası 238 gün, 04.04.2001-24.09.2001 arası 169 gün sigortalı olarak çalıştığından bahisle 21.11.2001 tarihinden itibaren kesilerek 20.05.1999-21.11.2001 süresinde kendisine ödenen aylık tutarı adına borç kaydedilmiştir. Davacı sigortalıya 20.05.1999-21.11.2001 döneminde ödenen malullük aylıklarının istirdadının istenmesi itibariyle 506 sayılı Kanunun 58. maddesinin 2. fıkrası kapsamında sigortalının bu süre dahilinde işten ayrıldığının ve aynı Yasanın 109. maddesi çevresinde kontrol muayenesi üzerine malullüğün devam ettiğinin anlaşılması halinde eski malullük aylığı yeniden ödenmeye başlayacağından Kurumun istirdat istemi açıklanan esaslara göre değerlendirilmelidir. Diğer taraftan Sosyal Sigortalar Kanununun 58. maddesinin son fıkrasına göre, sigortalı bir işte çalışması nedeniyle malullük aylığı kesilen davalıya yeniden aylık bağlanması için yazılı talep şarttır. Somut olayda Kurum 13.12.2001 tarihli talep başvurusuna istinaden 24.01.2002 tarihli Sağlık Kurulu raporuna göre malullük halinin devam ettiğinin tespit edilmesi üzerine, kendisine 01.02.2002 tarihinden itibaren aylık bağlandığı için Kurumun davasının fiilen kabulü ile davalının itirazının iptaline ve takibin devamına karar verilmesi gerekirken yazılı düşüncelerle kısmen kabule karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazlarıkabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 28.03.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.