Mesajı Okuyun
Old 15-10-2011, 20:14   #2
üye31284

 
Varsayılan

CEZA/KABAHAT YÖNÜNDEN

Avukatlık Kanunu

YALNIZ AVUKATLARIN YAPABİLECEĞİ İŞLER:

Madde 35 -Kanun işlerinde ve hukuki meselelerde mütalaa vermek...

AVUKATLIK YETKİLERİNİN BAŞKALARI TARAFINDAN KULLANILMAMASI:

Madde 63 - Baro levhasında yazılı bulunmıyanlar ve işten yasaklanmış olan avukatlar, şahıslarına ait olmıyan dava evrakını düzenliyemez, icra işlemlerini takip edemez ve avukatlara ait diğer yetkileri kullanamazlar.

Birinci fıkra hükmüne aykırı eylemde bulunanlara Cumhuriyet savcısı tarafından beşyüz Türk Lirasından ikibin Türk Lirasına kadar idarî para cezası verilir.


TAZMİNAT SORUMLULUĞU YÖNÜNDEN

Noterin bizzat yaptığı işlerde kusurlu, çalışanlarının işlemlerinden dolayı ise Noterlik Kanunu gereğince kusursuz sorumluluk ilkesi geçerlidir. Her iki sorumluluk türü açısından da zararla işlem arasında illiyet bağı olması gerekir. Siz illiyet bağı olduğunu söylüyorsunuz. Ancak acaba zarar verici eylemin meydana gelmesinde zarar görenin tam kusuru var mıdır? YANİ BİR AVUKATA DANIŞMAK YERİNE NOTERE DANIŞMAK VE GÜVENMEK ZARAR GÖRENİN TAM KUSURU sayılabilir mi? Zira cevap evet ise illiyet bağı kesilir ve noter sorumluluktan kurtulur ( mu? ). Kusur oransal olarak her iki tarafa dağılabiliyorsa noter kendi oranında sorumlu olur.


Neticede. İlliyet bağını ispat edebiliyorsanız ( Eminim noterin de karşı tanıkları olacaktır! ) bence sorumluluğuna gidebilirsiniz.


Not: Bu soruyla tam olarak aynı sonuca çıkmayacağını ve farklılıklarını biliyorum ancak arzuhalcilere karşı açılan bir tazminat davası ( Yanlış, eksik dilekçe vs için...) var mı, yok mu, bilgisi olan varsa paylaşırsa sevinirim. (Kabahatten idari para cezası alıyorlar.)