Mesajı Okuyun
Old 11-07-2009, 20:01   #4
Av.Elkan

 
Varsayılan

Sevgili Cengiz ALADAĞ eksik bir bilgilendirme yapmış. Yanlış anlaşılmalara yer vermemek için olayı özetlemek istiyorum. İtirazı tek başıma yapmadım. Olay başından itibaren Kartal bölgesi avukatları Kartal Hukukçular Derneği üyeleri ve bölge avukatalrı tarafından takip edilmiş ve sonuçlandırılmıştır. Olayın gelişimi ve sonucu şöyle olmuştur.

24.06.2009 günü saat 14.00 sıralarında Kartaldan hacze çıkan meslektaşımız Av. Memet Nuri Şek, borçlu tarafından yaklaşık 15 dakika darp edilmiş, boğazı sıkılarak nefessiz kalması ve vakıf araç şöforü ve haciz için bekleyen diğer avukatalrın yardığımı ile kurtarılmıştır. Meslektaşımızda bu saldırı neticesinde şişlik ve morluklar oluşmuş ve dudağını iç kısmına 6 dikiş atılmıştır. Akabinde olay yerine gelen polisler tarafından şüpheli borçlu gözaltına alınmıştır.

Esenkent Polis Karakolu'na başvuran meslektaşımıza baro tarafından saatlerce avukat gönderilenemiştir. Baro tarafından hastaneden karakola dönerken aramasıhalinde biririn yönlendirileceği söylenmesine rağmen hiç kimse gitmemiştir.

Olaydan Kartal bölgesi avukatları olarak haberdar olmamız üzerine hemen (17.00 civarında) karakola Av.Mehmet Ümit ERDEM ve Av.Hasan YILMAZ meslektaşımıza destek için karakola gitmiştir. Meslektaşlarımız karakola gittiğinde saldırıya uğrayan meslektaşımız bir avukat tanıdığıyla birlikte ifade alınmasını beklemekteydi. Baronun sahip çıkmaması polislerin bile gözünden kaçmamış ki biri şaka yollu avukatınızı tek bıraktınız burada demiştir.

25.06.2009 günü saat 9.00 da Kartal Adliyesine gelen avukat arkadaşlar ile birlikte savcılığa tekrar yakınma dilekçesi verilmiş ve ilgili savcı ile görüşme yapılmış ve sanık tutuklama istemi ile Kartal 1. Sulh Ceza Mahkemesi'ne sevk edilmiştir.

Hakim sanığa avukat tayini için İstanbul Barosu CMK servisine başvuru yapmış, uygulanan boykot nedeniyle sanığa avukat atanmamıştır. Bunun üzerine hakim kızmış ve baro ile yapılan yazışma ve telefon trafiği sonunda sanığın serbest bırakılmasına karar vermiş, akabinde de Baro Başkanlığı, yönetim kurulu üyeleri ve Kartal bölgesinde görev alan tüm CMK avukatalrı hakkında "...görevi kötüye kullanma ve kamu görevini terk veya yapılmaması..." suçlaması ile suç duyurusunda bulunmuştur.

Sorgunun akabinde serbest kalan sanık sanık ve abisi görevli polisler ve meslektaşlarımızın yanında tehditlerine devam etmişler ve "...bir daha hacize geleceksen en az 50 polis al. Yoksa kafanı koparırım..." diye tehdit edilmiştir. Bununla ilgili olarak ikinci bir yakınma dilekçesi daha savcılğa verilmiştir.

29 Haziran 2009 Pazartesi günü saat 10.00'da serbest bırakma karanına itiraz için Kartal Ceza Adliyesi Kartal bölgesinden bir grup avukatlar birlikte karara karşı Asliye Ceza Mahkemesine itiraz edilmiştir.

Yaptığımız itiraz sonucunda Kartal 6. Asliye ceza Mahkemesi itirazımızı kabul etmiş ve Sulh ceza Mahkemesinin serbest bırakma kararını kaldırarak sanığın tutuklanmasına karar vermiştir.

Devam eden süreçte bahse konu yazı İstanbul Barosu'nun sitesinde çıkınca şaşırdık. Süreçlerin hiç birinde yer almayan Baronun olayı sahiplenmesin garibimize gitti. YAptığmız araştırmada bizim itirazımızdan bir gün sonra İstanbul Barosu'nunda Kartal Cumhuriyet Savcılığı'na karara itiraz edin talebinde bulunduğu ve bu itiraz üzerine aynı olayla ilgili olarak 2. bir itirazın kabulü karar verildiği anlaşılmıştır.

Biz meslektaşımızdan vekalet alarak Suçtan Zarar Gören vekili sıfatı ile itirazımızı Asliye CEza Mahkemesine yaptık. Baro da kurum olarak mensubu zarar gördüğü için SAvcılığa dilekçe vererek itirazda bulunmuş. Olayın özü ve doğrusu budur.

Bilgilerinize sunulur....

Av.Elkan ALBAYRAK
www.albayrak.av.tr