Mesajı Okuyun
Old 01-04-2007, 09:26   #35
Hekimbaşı

 
Varsayılan hey, ahbap, dostum, evlat, babalık ... sesleniş sözcükleri

Sn.Katılımcılar,

'Hey dostum, n'aber?' diye kaç kez seslendiniz acaba? Ya da 'Yavaş ol bakalım ahbap!' deyip de kaç kez sopa yediniz? 'Evlat; bak ...' diye başladığınız bir konuşma oldu mu hiç? Tanımadığınız bir yaşlıya 'Babalık' dediniz mi?

Benim hiç olmadı. Olmaz da. Çünkü, dilimizde tanımadığımız kişilere seslenişlerimiz toplumca onay gören alışkanlıklara dayanır. Uzaktan seslenişler ayrı, birbirine değecek yakınlıkta başlayan konuşmalar ayrıdır.

Pek 'dostum' demeyiz ama diyeceksek bile ne yakındaysak 'Hey' gibi uzaktan seslenme sözcüğü kullanırız, ne de uzaktaysak 'dostum' deriz. Dostumuzsa elbette adını biliriz, onu kullanırız.

Yakın konumlardaki 'Hey' sözcüğünün 'Now' yerine kullanıldığı görüşündeyim. O gibi durumlarda biz 'Hop' deriz. 'Hey, dur bakalım!' değil, 'Hop, dur bakalım!' gibi.

'Ahbap' ise, seslenme amacıyla hiç kullanılmaz. Ahbap oluruz, birisi ahbabımızdır, ahbaplarımız sevdiğimiz arkadaşlarımızdır. Tanımadıklarımızın ahbabımız olamayacakları ne kadar açıksa, bir ahbabımıza 'Hey, ahbap!' denmeyeceği de o kadar kesindir. Üstelik, ahbaplık, olumlu bir ilişkidir, 'Bırak bakalım o elindekini ahbap!' gibi tehdit kokan ifadelerin içinde yer alması uygunsuzdur.

'Evlat' kadar olmadık bir sözcüğü nerden kim seçti, neden bu kadar uygun buldu ve sevdi bilmiyorum. Biz; tanımadığımız, ama oğlumuz olacak yaşlardaki insanlara 'oğlum' deriz. Tamam, kabul edelim, eskiler 'Evladım; ...' veya '.... evladım.' da derler; ama 'Evlat; ...' diye söze başlayan, hele de peşinden öğüt vermeye başlayan olmaz.

'Hey, evlat!' diye uzaktan seslenirseniz 'Git, kendini denize at!' derlerse şaşmam. İlle içten imalı bir seslenişte bulunacaksanız 'Hey, arslanım!' diyebilirsiniz pekala. Yaşı daha yakınsa 'Hey, birader!' de olabilir. Büyükse de 'Hey, amca!' olur.

'Babalık' sözcüğü ÇDT nde genellikle serseriler tarafından sataşma sırasında yarı hakaret, yarı alay biçiminde yer alıyor. İşe yaramayacak kadar yaşlı, aciz anlamında. Hiç serseriler arasında yaşamadım; yeterince uzun gözleme olanağım da olmadı. Ama sanki böyle bir sözcük kullanmazlar gibi geliyor bana, emin olamıyorum. Ama 'Moruk' oldukça sık duyduğum bir sözcük.

Toplum yaşamımızda tanımadıklarımız küçükse oğlumuz, kızımız, yeğenimiz; dengimizse bacımız, biraderimiz, kardeşimiz; büyükse ablamız, ağabeyimiz; belirgin derecede büyükse babamız, anamız, veya amcamız, teyzemiz; ileri derecede yaşlılarsa dedemiz, ninemiz olurlar. Büyük kente uyum sağlamış olanlarımız, diğerlerinde biraz da sanki kendini beğenmiş izlenimi uyandıran daha resmi sesleniş biçimlerini yeğlerler. Adlandırmaksızın 'Bakar mısınız?', 'Af edersiniz!' gibi. Bütün bunlara rağmen, 'Anacığım; Şehremini ne tarafa?' diyen bir gence 'Ben nerden senin anan oluyorum, eşek herif!' diye tepki gösterenlerimiz olduğuna da tanığım. Tanımıyor da olsak, kişilere kan bağı ima eden sözcüklerle seslenmek, her ne kadar kırsal, kapalı çevre ağırlıklı bir alışkanlık gibi görünse de, bize özgü. Batılıların ne köylüsü, ne az eğitilmişi böyle bir eğilim göstermediğine göre; bu davranış toplumumuzun onlardan farklı olarak kendisini dev bir aile gibi algıladığının göstergesi. Korunması ve sürdürülmesinde büyük yarar var; çünkü bireylerin birbirine böyle seslendikleri bir toplumda kötü niyetlerin su yüzüne çıkması önünde psikolojik bir engel oluşuyor.

Saygılarımla,