Mesajı Okuyun
Old 22-11-2007, 11:14   #2
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
21.Hukuk Dairesi

Esas: 1997/6660
Karar: 1997/6343
Karar Tarihi: 13.10.1997

ÖZET:Hizmet akdinin unsurlarının oluşması için çalışmanın; sürekli ve aynı işverenin işyerinde geçmesinin gerekmediği (Part-Time) biçiminde geçmesininde mümkün olduğu 506 sayılı yasanın 2. maddesinin açık hükmü gereğidir.

(506 S. K. m. 2, 79) (818 S. K. m. 313)

Dava: Davacı, davalılardan işveren nezdinde 24.5.1996 tarihinden dava tarihine kadar geçen hizmetinin 506 Sayılı Yasaya tabi olduğunun tespitine ve bu sürelere ilişkin sigorta primlerinin Kuruma ödenmesine karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.

Hükmün, davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hâkimi tarafından düzenlenen raporl dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

Karar: Dava, davalıya ait işyerinde tespitini istediği dönemde hizmet akdine dayalı olarak çalıştığının tespiti istemine ilişkindir. Davacının tespitini istediği dönemde davalıya ait işyerinde, saat 8-16'da olmak üzere günde iki defa rasat yaptığı, aldığı bilgileri, idarece tespit edilen defter ve cetvellere kaydettiği, aylık rasat ve istihkak cetvelini idareye gönderdiği, uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık, çalışmanın; hizmet akdine mi? Yoksa; istisna akdine mi? dayandığı noktada toplanmaktadır.

Bilindiği gibi, çalışan Borçlar Kanununun 313. maddesinin öngördüğü çerçeve içinde ve "zaman" ile bağımlılık unsurlarını gerçekleştirecek biçimde çalışmaktaysa, aradaki çalışma ilişkisi hizmet akdine, çalışan iş gücünü belirli yada belirli olmayan bir zaman için çalıştıranın buyruğunda bulundurmakla yükümlü olmayarak, edimini görüyorsa ve sözleşmenin amacı; bir eser meydana getirmekse çalışma ilişkisi istisna akdidir.

Somut olayda, davacı davalıya ait işyerine günde iki kez gitmek suretiyle rasat işlemi yaptığı ve aldığı bilgileri, işverenin talimatı doğrultusunda cetvellere geçirdiği ve aylık bilgi ve belgeleri işverene göndermekle yükümlü olduğuna göre aradaki çalışma ilişkisinin hizmet akdi niteliğinde olduğu açık-seçiktir. Öte yandan, hizmet akdinin unsurlarının oluşması için çalışmanın; sürekli ve aynı işverenin işyerinde geçmesinin gerekmediği dava konusu olayda olduğu gibi (Part-Time) biçiminde geçmesininde mümkün olduğu 506 sayılı Yasanın 2. maddesinin açık hükmü gereğidir.

Hal böyle olunca, ve özellikle davacı çalışmalarının Part-Time biçimde hizmet akdine dayalı olarak geçtiği açık-seçiktir.

Mahkemece yapılacak iş; davacı çalışmalarının hizmet akdine dayalı olarak geçtiği kabul edilerek, günlük çalışma saati ve aylık çalışma günü hesaplanarak tespiti istenilen dönemdeki toplam sigortalı hizmetinin tespitine karar vermekten ibarettir.

Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

Sonuç: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 13.10.1997 gününde oybirliği ile karar verildi.

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************