Mesajı Okuyun
Old 02-10-2007, 12:07   #5
Av.Pınar Cerit

 
Varsayılan

Kanımca Makina Mühendisleri Odası kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşudur ve bu kuruluşta bulunan adrese TK. 35 hükümleri doğrultusunda tebligat yapılabilir. İlgilinin başkaca bir adresini de tespit edemediğinize göre bu adrese yapılan tebligatın iadesi halinde Tk m 35 gereğince tebligat yapmanız mümkündür. Umarım aşağıdaki Yargıtay Genel Kurul kararı işinize yarar.
T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2004/15-321 Karar No: 2004/301 Tarihi: 26.05.2004

• Tebligat Yasasının 35. Maddesine Göre Tebligat
• İlanen Tebligat
• Kanuni İkametgah
• Adres Değişikliğinin Bildirilmemesi
ÖZET :
7201 Sayılı Tebligat Kanununun 35. Maddesi, Daha Önce Tebligat Yapılmamış Ve taraflar arasındaki sözleşme imzası resmi merciler önünde ikrar olunmuş bir sözleşme olmasa dahi kamu kurum ve kuruluşlarına veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına, ticaret sicillerine ve esnaf ve sanatkarlar siciline verilen en son adresler için uygulanabilir. Bu bağlamda, davalı tacir olup basiretli bir tacir gibi davranmak ve adres değişikliğini kayıtlı olduğu meslek kuruluşuna bildirmekle mükelleftir. Bu nedenle Tebligat Yasasının 35. maddesine göre tebligat yapılması mümkün iken ilanen tebliğ yoluna gidilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
(7201 s. m. 35)

TAM METİN :
Taraflar arasındaki "alacak" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Balıkesir Asliye 1. Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 14.12.2000 gün ve 1998/906-2000/784 sayılı kararın incelenmesi Davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 03.06.2002 gün ve 2004/1419-2931 sayılı ilamı ile; (... Taraflar arasında imzalanan ve noterde tescili yapılan sözleşmede davalının adresi mevcuttur. Bu adres değiştiği halde davalı yeni adresini davacıya bildirmemiş, mahkemece sözleşmede gösterilen adrese yapılan tebligatın iade olunması üzerine 7201 sayılı K.nun 35. maddesi uyarınca tebligat yapılması gerekirken ilanen tebligat yoluna gidilmek suretiyle, yasaya aykırı davranılmış, davalının savunma hakkı kısıtlanmıştır. Belirtilen nedenlerle kararın bozulması gerekir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, eser sözleşmesine dayalı alacak istemine ilişkindir.
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; taraf teşkili noktasında olup, davacı Tedaş ile davalı firma arasında akdolunan tip sözleşme niteliğindeki "Elektrik Dağıtım Şebekeleri Sözleşmesi"nin düzenleniş biçimi ve bu sözleşme hükümleri gereği sözleşmedeki ve resmi mercilerdeki adresini değiştiren firmaya karşı açılan eldeki davada dava dilekçesinin ilanen tebliğ edilmiş olmasının usul ve yasaya ve sözleşmeye uygun olup olmadığı, Tebligat Kanununun 35. maddesinin uygulama yerinin bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Taraflar arasında 3.5.1996 tarihinde "Elektrik Dağıtım Şebekeleri Tesis Sözleşmesi" akdedilmiştir. Sözleşme 44. maddeden ibaret olup, Tedaş bu tip işlerde kullandığı tip sözleşme niteliğindedir. Matbu olup, ilgili bölümler doldurulmak suretiyle düzenlenmiş, tarafların yasal temsilcilerince imzalanmıştır. Noterce tasdik edildiğine ilişkin bir kayıt sözleşmenin ibraz edilen suretlerinde bulunmamaktadır. Sözleşmenin 41. maddesi gereği, madde 43'de belirtilen ihaleye esas Teklif Şartnamesi, Teklif Mektubu, Özel Şartnameler, Teknik Şartnameler, Birim Fiyat Cetvelleri, Keşif Cetveli, Bayındırlık İşleri Genel Şartnamesi, ilgili projeler v.b. iş bu sözleşmenin tamamlayıcısı ve ayrılmaz birer parçasıdır.
Anılan sözleşmenin 40. maddesi "Kanuni İkametgah Adresi" başlığını taşımaktadır. 40.1 maddesinde yüklenicinin kanuni ikametgahı "Cumhuriyet Caddesi No: 43" olarak belirtilmiş ve hemen adresin altında "Yüklenici, yukarıdaki adresi, kanuni ikametgah adresi olarak bildirir ve kabul eder." Hükmüne yer verilmiştir. 40.2 maddesinde de; "Bu adrese TEDAŞ'ca yapılacak her türlü tebligat, tebliğ edildiği tarihte Yüklenicinin kendisine yapılmış sayılır. Daha önce tebligat yapılmamış olsa bile Yüklenicinin yukarıda belirtilen adresine noter, mahkemeler veya icra iflas memurlukları tarafından yapılacak tebligat; Yüklenicinin bu adreste her ne neden ve suretle olursa olsun bulunmaması veya ikametgah adresini değiştirmesine rağmen, yeni adresini TEDAŞ'a bildirmemesi hallerinde tebliğ evrakının bir nüshası, Yüklenicinin bilinen sözleşme adresinin veya bilinen en son adresinin kapısına diğer nüshası, tebliğ yaptıran merciin divanhanesine talik edilmek suretiyle Yüklenicinin şahsına yapılmış sayılır." denilmekte; 40.3 maddesinde ise; "Sözleşmede yazılı bu kanuni ikametgah adresi ancak, Yüklenicinin TEDAŞ'a noterlikçe yapacağı tebligatla değiştirilebilir. Başka şekil ve suretlerde Yüklenicinin yeni değişik adres göstermesi, sözleşmede yazılı bu adresini değiştirdiği anlamına gelmez" hükmü yer almaktadır.
Davalının resmi sicillerdeki adresi de sözleşmede belirttiği adresidir. Dava dilekçesinin tebliğine ilişkin evrak davalı firmanın sözleşmede bildirdiği "Cumhuriyet Caddesi No:43" adresine çıkarılmış, "yapılan araştırmada adı geçen muhatap adresten ayrılmış olup, açık adresi bilinmiyor, Karadeniz Mahalle Muhtarı Galip Yazıcı'nın da tasdikli beyanıyla gereği için merciine iade" 27.07.1998 -dağıtıcı imzası-muhtar kaşe ve imzası-" şeklinde açıklama ile mahkemeye iade edilmiştir.
Mahkemece Cumhuriyet Savcılığına müzekkere yazılarak davalı tarafın tebligata yarar açık adresinin tespiti istenmiştir. Gelen 22.02.1999 tarihli cevapta adresten taşındığı ve başkaca adresinin bilinmediği belirtilmiştir.
Samsun Sanayi ve Ticaret Odası'nın 27.05.1999 tarihli 3867 sayılı yazısında "Odaya 12665 sicil numarasıyla kayıtlı bulunan Ö. Elektrik Mühendislik-M. G. firmasının dosyanın tetkiki neticesinde en son adresinin Cumhuriyet Cad. No: 43 olduğu bildirilmiştir.
Samsun Ticaret Sicili Müdürlüğüne de 16.04.1999 tarihinde müzekkere yazılmıştır. Cevap gelmeden 06.07.1999 tarihli celsede 2 nolu ara kararı ile duruşma gününün davalıya ilanen tebliğine karar verilmiştir. Duruşma günü tebliğine ilişkin duyuru Akşam Gazetesinin 06.08.1999 tarihli nüshasında 8. sahifede yayımlanmış, duruşmanın 21.09.1999 tarihi saat 09.05 e bırakıldığı hazır olunmazsa duruşmanın yokluğunda yapılacağı bildirilmiştir.
Yerel Mahkeme; "Davalının gösterilen adresinde tebligat yapılamamış, Cumhuriyet Başsavcılığı aracılığıyla zabıtaca yapılan araştırma sonunda da davalının tebliğe Salih adresi saptanamadığından dava dilekçesi ve duruşma günü tebliği yerine geçerli olmak üzere İstanbul'da münteşir 06.08.1999 tarihli Akşam Gazetesinde yapılan ilana rağmen davalı duruşmaları izlemediği gibi davaya yazılı bir yanıt ta vermemiş, yokluğunda davaya devam olunarak sonuçlandırılmıştır." gerekçesiyle davanın kabulüne, davalının temerrüde düştüğü kanıtlanamamış olmakla talep gibi davanın açıldığı 02.07.1998 tarihinden geçerli reeskont faizi oranı üzerinden hesaplama yapılarak 53.795.890.290 TL sının davalıdan tahsili ile davacı idareye verilmesine ... karar vermiştir.
Mahkemece karar davalı tarafın tebliğ yapılamayan adresine çıkarılmış, "yapılan araştırmada adı geçen muhatap adresten ayrılmış olup, açık adresi bilinmiyor, Karadeniz Mahalle M. G. Y. nın da tasdikli beyanıyla gereği için merciine iade" 14.06.2001 -dağıtıcı imzası-muhtar kaşe ve imzası-"meşruhatıyla geri dönmüş, davacı vekilinin temyiz dilekçesi de aynı adrese tebliğe gönderilmiş, aynı meşruhatla 03.07.2001 tarihinde mahkemeye iade edilmiştir.
Davacı vekili 02.10.2001 tarihli dilekçesi ile davalı tarafa Tebligat Yasasının 35/2. maddesi gereğince tebliğ yapılmasını istemiştir.
Mahkeme karar ve temyiz dilekçesinin tebliğini 35. maddeye göre çıkarmış ve mahkeme divanhanesine de asmıştır. Tebligatın 35. maddeye göre 02.10.2001 tarihinde yapıldığı Balıkesir PTT Merkez Müdürlüğünce 14.02.2002 tarihli yazı ile bildirilmiştir.
Bu arada kalemde yapılan tebligatlarla Av. Fethi Dede imzasına 12.02.2002 tarihinde mahkeme kararı, Av. İ. Yaprak Üstün imzasına da 12.02.2002 tarihinde temyiz dilekçesi tebliğ edilmiş, 12.02.2002 tarihli dilekçeyle de adı geçen vekiller hükmü davalı adına temyiz etmişlerdir. Dilekçede taraf teşkili yapılmadan karar verildiğini de diğer temyiz sebepleriyle birlikte ileri sürmüş, davacı Tedaş aleyhine giriştikleri icra takibinde adreslerinin bildirildiğini ifadeyle buna ilişkin 10.04.2001 tarihli icra emri fotokopisini de ibraz etmişlerdir. Davacı vekili temyize cevabında davalı tarafın bu yöndeki beyanlarına karşı çıkmıştır.
Taraf vekillerinin temyizi üzerine Yüksek Özel Daire; "Taraflar arasında imzalanan ve noterde tescili yapılan sözleşmede davalının adresi mevcuttur. Bu adres değiştiği halde davalı yeni adresini davacıya bildirmemiş, mahkemece sözleşmede gösterilen adrese yapılan tebligatın iade olunması üzerine 7201 S.K.nun 35. maddesi uyarınca tebligat yapılması gerekirken ilanen tebligat yoluna gidilmek suretiyle, yasaya aykırı davranılmış, davalının savunma hakkı kısıtlanmıştır. Belirtilen nedenlerle kararın bozulması gerekir." Gerekçesiyle hükmün davalı yararına bozulmasına, bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine mahal olmadığına, oybirliğiyle karar vermiştir.
Mahkemece önceki kararda direnilmiş; hükmü davalı vekili ve karşı temyiz olarak da davacı vekili temyize getirmiştir.
Öncelikle belirtmekte yarar vardır ki, yukarıda ayrıntısı açıklanan taraflar arasındaki sözleşme noterde tanzim ve tasdik edilmiş sözleşme değildir. Davalının sözleşmede belirttiği adres aynı zamanda resmi meslek sicillerinde de yer alan ve değişiklik bildirimi yapılmamış olan adrestir.
Şu durumda; konuya ilişkin yasal düzenlemeler açılandıktan sonra somut olayın değerlendirilmesine geçilmelidir.
7201 sayılı Tebligat Kanununun 35. maddesi; "Kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olan kimse, adresini değiştirirse, yenisini hemen tebliği yaptırmış olan kaza merciine bildirmeye mecburdur. Bu takdirde bundan sonraki tebliğler bildirilen yeni adrese yapılır.
(Değişik: 19.03.2003 - 4829/11. mad.) Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve yeni adres tebliğ memurunca da tespit edilemediği takdirde tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi, tebliğ tarihi sayılır.
(Değişik: 19.03.2003 - 4829/11. mad.) Bundan sonra eski adrese çıkarılan tebliğler muhataba yapılmış sayılır." Hükmünü içermekte ; 06.06.1985 gün ve 3220 sayılı yasanın 12. maddesi ile eklenen son fıkrasında da " Daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, taraflar arasında yapılan, imzası resmi merciler önünde ikrar olunmuş sözleşmelerde belirtilen adresler ile kamu kurum ve kuruluşları ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına, ticaret sicillerine ve esnaf ve sanatkarlar sicillerine verilen en son adreslerdeki değişiklikler hakkında da bu madde hükümleri uygulanır." Denilmektedir.
Bu değişikliğin gerekçesinde ise aynen; "Adres değişikliğini düzenleyen 35 inci madde kapsamı uygulamanın ihtiyaçlarına cevap verecek biçimde genişletilmiştir. Daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, tarafların aralarında yaptıkları sözleşmede geçerli bir adres tespit etmeleri, bu adresin değiştiğinin karşı tarafa bildirilmemesi halinde adres araştırılması yoluna gidilmeksizin 35 inci maddenin uygulanması kabul edilmiştir. Ancak Kanunun verdiği bu hakkın kötüye kullanılmaması yönünden 35. maddenin uygulanması, imzası resmi makamlar önünde ikrar olunmuş (ki, noterlerce düzenlenen ya da onanan sözleşmeler dahil) sözleşmeler yönünden uygulanacaktır. Maddedeki bu değişiklik, taraflar arasında yapılan sözleşmelerde, tarafların kendi iradeleri ile adreslerini bildirmelerine hukuki bir sonuç ve değer vermekte, yargının süratlenmesi amaçlanmaktadır. Kamu kurum ve kuruluşları ile kamu kurumu niteliğinde olan ve 1982 Anayasasının 135 inci maddesinde sayılan meslek kuruluşlarına ticaret sicilleri ile esnaf ve sanatkarlar sicillerine verilen en son adreslerin değişmesi ve adresin bu kurum ve kuruluşlara bildirilmemesi halinde de aynı hüküm uygulanacaktır." denmektedir.
Görüldüğü üzere, daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, taraflar arasındaki sözleşme imzası resmi merciler önünde ikrar olunmuş bir sözleşme olmasa dahi kamu kurum ve kuruluşları ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına, ticaret sicillerine ve esnaf ve sanatkarlar sicillerine verilen en son adreslerdeki değişiklikler hakkında da, 35. madde hükümlerinin uygulanacağı yasanın açık hükmüdür.
Diğer taraftan, davalı tacir olup, basiretli bir tacir gibi davranmak zorundadır. Kendisi ile ilgili sicile adres değişikliğini bildirmemekle mükelleftir.
Bu açık düzenleme ve gerekçesi karşısında davalının Samsun Sanayi ve Ticaret Odasına beyan etmiş olduğu adresindeki değişikliği akidine bildirmediği gibi bu resmi merciye de bildirmemiş olması, karşısında tebliğin 35. maddeye göre yapılması zorunludur.
İlanen tebligat ise tebliğde en son başvurulacak yol olup; 35. maddeye göre tebligat mümkün iken bu yola gidilmesi usul ve yasaya uygun değildir.
Bu durumda mahkemece, davalıya daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, Samsun Sanayi ve Ticaret Odasına beyan etmiş olduğu adrese Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebligat yapılmak, taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasına girilmek gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın kabulü doğru görülmemiş ve kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 26.5.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.
-Karar Yargımatik İçtihat programından alınmıştır.