Mesajı Okuyun
Old 02-09-2016, 11:51   #91
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

Özet:
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nda mal rejiminin tasfiyesi davaları için her hangi bir zamanaşımı düzenlemesi getirilmemiştir. Bu durumda, aynı kanunun 5. maddesi yollamasıyla 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu uygulanmalıdır. Zira, TBK'nun 646. maddesine göre, Borçlar Kanunu, Medeni Kanun'un tamamlayıcısı olarak kabul edilmiştir TBK'nun 146.maddesine göre, Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, her alacak on yıllık zamanaşımına tabidir.


Kanun No:4721 Madde No:202 Fıkra:Tümü


T.C.
Yargıtay 8.Yargıtay Hukuk Dairesi
Esas No:2014/19336
Karar No:2016/604

Tapu İptali ve Tescil

Ş. ile E. aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair İnebolu Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 08.04.2014 gün ve 32/169 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:


KARAR

Davacı Ş., evlilik birliği içerisinde edinilen dava dilekçesinde yazılı taşınmazın edinilmesinde katkısının bulunduğunu ileri sürerek davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir.


Davalı E. vekili, davanın zamanaşımı süresi geçtikten sonra açıldığını, mal varlığının edinilmesine davacının katkısı bulunmadığını açıklayarak davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, TMK'nun 178. maddesi uyarınca 1 yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, süresi içerisinde davacı asıl tarafından temyiz edilmiştir.


Taraflar 16.09.1992 tarihinde evlenmişler, 12.11.2007 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 24.04.2008 tarihinde kesinleşmesi ile boşanmışlardır. Eşler arasındaki mal rejimi TMK'nun 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. Eşler, başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerine göre, evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar 743 sayılı TKM'nun 170. maddesi uyarınca eşler arasında mal ayrılığı rejimi, 01.01.2002 tarihinden boşanma davasının açıldığı tarihe kadar 4722 sayılı Kanun'un 10. maddesi gereğince, TMK'nun 202. maddesine göre edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. Dava konusu edilen 22 nolu mesken eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 23.06.2003 tarihinde davalı adına tapuya tescil edilmiştir. Temyize konu dava ise 08.04.2014 tarihinde açılmıştır.


4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nda mal rejiminin tasfiyesi davaları için her hangi bir zamanaşımı düzenlemesi getirilmemiştir. Bu durumda, aynı kanunun 5. maddesi yollamasıyla 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu uygulanmalıdır. Zira, TBK'nun 646. maddesine göre, Borçlar Kanunu, Medeni Kanun'un tamamlayıcısı olarak kabul edilmiştir TBK'nun 146.maddesine göre, Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, her alacak on yıllık zamanaşımına tabidir. Dairemiz uygulamalarında da, mal rejiminin tasfiyesi davalarında on yıllık genel zamanaşımı süresi kabul edilmektedir. Nitekim, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun (17.04.2013 tarih ve 2013/8-375 E. 2013/520 K. sayılı kararı) kabulü de bu yöndedir. Her ne kadar, Dairemiz önceki uygulamalarında edinilmiş mallara katılma rejiminin boşanmayla sona ermesi durumunda, TMK'nun 178. maddesindeki bir yıllık zamanaşımı süresini kabul etmişse de, Yargıtay HGK'nun yukarıda açıklanan içtihadı doğrultusunda görüş değişikliğine gidilmiştir.


TBK'nun 149/1. maddesine göre, zamanaşımı, alacağın muaccel olmasıyla işlemeye başlar. Aynı kanunun 153/3. maddesine göre de, evlilik devam ettiği sürece, eşlerin diğerinden olan alacakları için zamanaşımı işlemeye başlamaz, başlamışsa da durur. Açıklanan yasal düzenlemeler karşısında; boşanma kararının kesinleştiği tarihte başlayan on yıllık zamanaşımı süresi, temyize konu davanın açıldığı tarih itibarıyla henüz dolmadığından; dava ile ilgili usuli işlemlerin yürütülmesi, mahkemece iddia ve savunma çerçevesinde toplanacak taraf delillerine göre uyuşmazlığın esası hakkında karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olmuş, bozmayı gerektirmiştir.


SONUÇ: Davacı asılın temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle temyiz edilen hükmün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 25,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 20.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Başkan V.
B. ERENSEVİ
Üye
İ. OKUR
Üye
M. ATEŞ
Üye
N. TAŞ
Üye
F. EROĞLu