Mesajı Okuyun
Old 03-11-2008, 16:13   #11
av.s_ulusinan

 
Varsayılan En makul çözüm sınav gibi...

Siteye üye meslektaşlar arasında başka "fakülteden 4 yılda mezun olmak" konulu forumda çok geniş katılım olmuşve konu hukuk fakültelerinden mezuniyetin zorluğundan başlayıp, özel üniversitelerdeki hukuk fakültelerinin çokluğuna ve çok fazla sayıda mezun verilmesine kadar uzanmıştı. Meslektaşlarımızın bir kısmı fazla sayıda fakülte olduğunu ve vakıf üniversiteleri bünyesindeki fakültelerin kapatılması gerektiğini beyan etmiş, bir kısı meslektaşımız da "avukatlık sınavı" uygulaması yapılarak hem meslekte kalitenin yükseleceği hem de avukat sayısının azalacağını ileri sürmüştü. Söz konusu tartışma kapsamında kendi fikirlerimi beyan etmiştim. Burada da konuyu orataya atan meslektaşımın görüşlerine kısmen katılmak ve kaygılarını paylaşmakla birlikte bazı hususlar yönünden muhalif olmak durumundayım.

Meslektaşım çok fazla sayıda avukata her yılyenilerinin katıldığını, baroların duruma el koyarak her yıl ihtiyaca göre belirli bir avukt kotası koyması ve bu sayının üzerindeki staj ve nakil başvurularını kabul etmemesi gerektiğini, başvuran avukat arkadaşların başka barolara başvurmalrını önermektedir. Bilhasa büyükşehirlerde meydana gelen çok fazla sayıdaki artış karşısında bu ve benzeri önerilerin gündeme geldiğini biliyorum. Öncelikle belirtmek isterim ki bildiğim kadarıyla gerek 1136 Sayılı Avukatlık Kanunu'nda ve gerekse diğer ilgili mevzuatta barlara bu şekilde bir takdir yetkisi tanınmamaktadır. Başvuru kşularını taşıyan tüm adaylar avukatlığa engel bir durumları tespit edilmediği sürece staja kabul edilmek durumundadır. Baroların "kota uygulamasına ilişkin olarak bir karar almaları, genelge vs yayımlamaları da mümkün olmayıp baroların aldığı kota uygulamasına ilişkin bu kararlar yasal dayanaktan yoksun olacak ve baroların kararlarının iptali için yargıya başvuran adaylar (bana göre) mutlak surette davayı kazanacaklardır. Kaldı ki serbest avukatlık bir bilgi ve yetenek, biraz araştırma ve çalışma (kendini gelştirmeyi) gerektirmekle birlikte çevre faktörü de meslekte başarılı olma ve kazanç elde etme açısından önemli bir faktördür. Bilhassa günümüzde tabelaya gelen vatandş sayısı çok çok azalmış olup herkes kendi çapında bir araştırma yapıp referansa ve tanıdık taviyesi üzerine avukat tutmaktadır. Bu nedenle avukat adayı arkadaşların bu konuda geniş bir takdir yetkileri olmayıp, kotası dolan baro yerine başka baroya başvurmalarını önermek bence kolay ama fiili gereçklerle bağdaşmayan bir çözüm yoludur.

Mevcut vafık üniversitelerindeki halen faal olan hukuk fakültelerinin kapatılması da bence hukuki bir yaklaşım olmayacaktır. Keza idare (devlet)tarafndan bir kez verilen fakülte açma hakkı o üniversite için "kazanılmış hak" olarak kabul edilmelidir ve kazanılmış haklara saygı ilkesi hukukun en temel ilkelerindendir. Dvlet üniversitesinden mezun olmuş bir avukat olarak mevcut fakültelerin kapatılmasını doğru bulmamakla birlikte bundan böyle başka üniversiteler hukuk fakültesi açma yetkisi verilmemesi, en azından mevcut fakülte sayısının artırılmamasının uygun olduğu kanaatindeyim.

Her yıl mevcut avukat sayısına yüzlercesinin eklendiği ve artık iş bulmnın gittikçe güçleştiği bir ortamda sistemin temelinden ele alınıp yeniden yapılandırılması gerektiğine inanıyorum. Kısa vadede ise ciddi bir avukatlık sınavı hem meslekte kaliteyi biraz daha yukarı çekmek ve hem de her yıl eklenen avukat sayısını kısmen de olsa sınırlamak açıcından uygun olur kanaatindeyim. Böylece adaylara fırsat eşitliği de sağlanmış olacaktır. İyi olan kazansın..