Mesajı Okuyun
Old 22-01-2022, 18:01   #1
avukat.fks

 
Varsayılan trafik kazası ceza davasında HAGB şartları ve savunma hakkının kısıtlanması

Merhaba meslektaşlarım,

Müvekkil sanığın karıştığı bir kaza neticesinde katılan beyin kanaması geçiriyor, bir süre yoğun bakımda kalıyor ve iyileşiyor. Görülmekte olan ceza davasında tensip zaptının düzenlendiği tarihin bir sonraki günü keşfe çıkılmasına karar veriliyor ve yokluğumuzda keşif yapılıyor. 3 gün içerisinde bilir kişi raporu düzenlenip dosyaya teslim ediliyor. Bundan üç gün sonra sanığa duruşma gününü bildirir iddianame tebligatı postaya veriliyor ve bir sonraki gün tebliğ ediliyor.

Ceza Muhakemesi Kanununun "Keşifte, tanık veya bilirkişinin dinlenmesinde bulunabilecekler" başlıklı 84. maddesinin 4. fıkrası;

"Bu işlerde hazır bulunmaya hakkı olanlar, işin geri bırakılmasına neden olmamak koşuluyla, işlerin yapılması gününden önce haberdar edilirler."

Hükmünü ve birkaç Yargıtay kararını gerekçe göstererek itirazda bulunup yeniden keşif talep ettik ancak reddedildi. Ayrıca arabuluculuk aşamasında manevi tazminat yönünden 55 bin lira ödeme yapılarak anlaşıldı, maddi tazminat yönünden ise hukuk davası devam etmekte. Katılan taraf zararlarını makbuzlandıracaklarını ve hiçbir zararlarının giderilmediği beyanında bulundu. Biz ise manevi tazminat yönünden yapılan ödemenin ve belirsiz alacak davası olarak devam etmekte olan hukuk davası nedeniyle sözde maddi zararların henüz belirli olmadığından bu hususun lehimize değerlendirilerek HAGB kararı verilmesini talep ettik.

Müvekkilin ekonomik durumu iyi değil, manevi tazminat ödemekle zaten zor bir yükün altına girdi. Karşı tarafın zararını makbuzlandırması halinde nasıl bir yol izleyebiliriz, zararı gideremezse HAGB kararı verilme şansı tamamen ortadan kalkar mı, hakim taksitler halinde ödenmesine katılanın rızası olmasa bile karar verebilir mi?