Mesajı Okuyun
Old 25-11-2021, 13:23   #1
bonocui

 
Varsayılan TMK md. 220/1 kapsamında eşin kişisel kullanımına özgülenmek suretiyle kişisel mal olarak nitelendirilen eşyalar ve konuya ilişkin Yargıtay İçtihadı

Kişisel mallar, mal rejiminin tasfiyesi sırasında dikkate alınmayan, paylaşıma tabi tutulmayan mallardır. Kişisel mallar sınırlı sayı ilkesine (numerus clausus) tabidir.

Fakat, kişisel mallar paylaşıma tabi tutulmasa da, katılma alacağının ifası noktasında eş, kişisel malları da dahil olmak üzere tüm malvarlığıyla sorumlu olacaktır.

TMK md. 220/1, "Eşlerden birinin yalnız kişisel kullanımına yarayan eşya" şeklindeki ifadesiyle kişisel kullanım eşyalarının kişisel mallardan olduğunu ortaya koymuştur. Kanun tarafından kişisel mal olarak kabul edilmesi sebebiyle, bu eşyaların finansmanının, ediniminde kullanılan malvarlığı grubunun kaynağı bir önem teşkil etmemektedir. Bir başka ifadeyle, elde edilirken verilen karşılığın edinilmiş mal niteliğinde olması, edinilmiş mal niteliğinin bu eşyalara sirayet etmesine sebep olmayacak, kişisel kullanım eşyası olduğunun saptanması, kişisel mal olarak kabul edilmesi için yeterli olacaktır.

Kişisel kullanım eşyası her şeyden önce "taşınır" olmalıdır. Fakat burada kullanılan "taşınır" ifadesi dar anlamda algılanmalıdır. Yani, fonksiyonel bir azalmaya maruz kalmadan elden ele dolaşabilen, maddi varlığa sahip şeyler bu kapsamda taşınır olarak kabul edilmelidir.

İkinci olarak, söz konusu eşya, "eşin kullanımına özgülenmiş" olmalıdır. Bu da fiziken bir özgülenmeyi zorunlu kılmamakta, diğer eşin birtakım sebeplerde o eşyayı kullanamaması şeklinde gerçekleşebilmektedir.

Kanunda yer almasa da öğretide üçüncü olarak, "ailenin ekonomik durumu ile uyumlu" bir eşya söz konusu olması gerektiği kabul edilmektedir.

Yargıtay kararına konu olan bir olay özürlü aracının kişisel kullanım eşyası olup olmadığı tartışılmıştır. Mahkeme, aracın, davalı eşin kişisel kullanımına tahsis edilmiş özürlü aracı olduğunu belirterek bu aracı kişisel mal olarak kabul etmiştir. Buna karşılık Yargıtay 8. HD. bu aracı yatırım amacı ile edinilen mal kategorisine dahil ederek edinilmiş mal olarak kabul etmiş, buna dayanarak olarak da ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde özürlü olmayan kimselerin de araç üzerinde bir değişiklik yapmaksızın bu aracı kullanabileceğini göstermiştir.


Yargıtay 8. HD. 2016/11520 E. 2018/17469 K. 17.10.2018 T. Kararı:

...davaya konu ......... plakalı aracın davalının kişisel kullanımına tahsisli özürlü aracı olduğu, TMK'nin 220.maddesi uyarınca eşlerden yalnız birinin kişisel kullanımına yarayan eşyanın kişisel mal sayıldığı, kişisel malların tasfiyeye tabi tutulmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 Sayılı HMK mad.33). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir.

Mahkemece yukarıda yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmişse de; gerekçe dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Mahkemece TMK'nin 220/1 maddesi gereği ......... plakalı aracın davalının kişisel kullanımına tahsisli özürlü aracı olduğundan bahisle davalının kişisel malı sayılmış, araç ruhsatındaki bilgileri ile gerek bilirkişi ve gerekse davalı tarafça dosyaya sunulan belgeler karşısında, dava konusu aracın özürlü aracı olduğu görülmekte ise de, aracın özürlülere ilişkin kanun ve yönetmelik hükümleri karşısında özürlü olmayan kişiler tarafından da araçta herhangi bir değişiklik yapılmadan kullanılabilir nitelikte olduğu, davalının özel kullanımı için araçta bir tertibat veya düzenleme de yapılmadığı anlaşıldığına, fiziksel olarak kişisel kullanıma tahsis edilmekle birlikte bu tür yatırım amacı ile edinilen mallar TMK'nin 220/1. madde kapsamına girmediğine göre, aracın özellikleri, yasa koyucunun amacı ve dosyada toplanan deliller karşısında, aracı TMK'nin 220/1. maddesi kapsamında davalının kişisel kullanımına yarayan eşya,diğer anlatımla davalının kişisel malı sayılma imkanı bulunmamaktadır. Bu durumda dava konusu araç edinilmiş mal kabul edilerek, iddia ve savunma doğrultusunda değerlendirme yapılarak bir hüküm kurulması gerekirken, hatalı şekilde aracın kişisel mal kabul edilerek davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.

SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının yukarıda yazılı nedenlerle kabulüyle hükmün... bozulmasına...