Mesajı Okuyun
Old 15-12-2002, 01:12   #1
Armağan Konyalı

 
Varsayılan İhalenin Feshi - Uzman Sorusu

Sayın Katılımcılar,

Bugün günlerden Pazar....

Aşağıdaki soru üstatlara yönelik bir Pazar bulmacasıdır. İhalenin feshi konusuna özel bir ilginiz yoksa, soruyu anlamaya çalışarak sabrınızı zorlamayınız.

Sayın Üstatlar,

Aşağıdaki Pazar bulmacası gerçek bir olaydır. Çözümüne yapacağınız katkı en azından 15 kişinin haksızlığa uğramasına engel olacaktır. Bu 15 kişinin birisi de vasi yardımına muhtaç olduğu halde halen vasisi olmayan bir vatandaşımızdır.

Çözümünde harcayacağınız emekleriniz, bulmacalardaki gibi, boşa gitmeyecektir: gerçekten yararlı olacaktır.

İyi eğlenceler dilerim ... Kolay gelsin.....

Bir Dost

OLAY
Çok ortaklı bir tarla hakkında hissedarlardan birinin açtığı ortaklığın giderilmesi davası nedeniyle, diğer bir kısım hissedarlarca bir avukata dava vekaletnamesi verilmiştir. Bu vekaletnamede ihalelerde pey sürme yetkisi de verilmiştir.

Ortaklığın giderilmesi davası bitmiş. Satış işlemleri bitmiş. Gereken tebligatlar yapılmıştır.

Ancak,
Satış gününden 5 gün önce müvekkillerden ALİ ölmüş. Geriye altı mirasçı kalmış. Ali’nin mirasçılarından AHMET vasi tayini gerektirecek ölçüde aklen malul durumdadır.

Avukatın bu ölümden haberi olmamış. Satışa ölü müvekkili Ali ve diğer beş müvekkili adına girmiş. Müvekkil olmayan diğer hissedarlardan Murtaza bu ölümden haberdarmış. Fakat satıştan önce bunu ileri sürmemiş; ileride satış fiyatını beğenmezse kullanacağı bir koz olarak saklamış. (BK 398)

Soru : VEKALET ÖLÜM İLE SONA ERER. AVUKATIN İŞLEMİ ÖLÜ MÜVEKKİLİN MİRASÇILARINI BAĞLAR MI?

SORU : BK 398.MADDEYE GÖRE VEKALET SÖZLEŞMESİNİN SONA ERMESİNDEN HABERİ OLMAYAN AVUKATIN YAPTIĞI İŞLEMLER MÜVEKKİLLERİ VE MİRASÇILARINI BAĞLAR. BU OLAYDA BK 398 UYGULANABİLİR Mİ?

UYGULANIR İSE, MURTAZA’NIN ÖLÜMDEN HABERİ OLMASI İYİNİYET KURALLARINA GÖRE MÜVEKKİLLERİ SATIŞ İLE BAĞLI OLMAKTAN KURTARIR MI?

Müvekkil hissedarlar hiçbir zaman alıcı olmak istememişler. Avukattan satışa girmesini istememişler. Ama avukat tüm iyi niyeti ile ‘’müvekkillerinin taşınmaz malı ucuza gitmesin’’ diye müvekkilleri adına arttırmaya katılmış, fakat en yüksek peyi sürdüğü için de, istemediği halde satış müvekkillerinin üzerine kalmış.

SORU : AVUKATIN BU İHALEYİ ALMASI İŞLEMİ MÜVEKKİLLERİNİ ÜÇÜNCÜ KİŞİLER (DİĞER HİSSEDARLAR) KARŞISINDA SORUMLU KILAR MI?

SORU : AVUKAT, BİRDEN FAZLA KİŞİ İLE BİRLİKTE MÜVEKKİLİ ADINA ALIM YAPABİLİR Mİ? BAŞKALARI İLE BİRLİKTE ALIM YAPMASI HUSUSUNDA MÜVEKKİLİNDEN ÖZEL YETKİ ALMASI GEREKİR Mİ?

Müvekkiller verilen yirmi günlük süre içinde satış bedelini ödememişler. Çünkü zaten almak istememişler ve satış bedelini ödemesi gereken (müvekkil Ali mirasçısı) Ahmet vasisi olmadan ödeyemez durumdadır.

SORU : BU DURUMDA EN YÜKSEK PAYI SÜREN AVUKATIN MÜVEKKİLLERİ İKİ İHALE ARASINDAKİ FARKTAN SORUMLU TUTULURLAR MI?

İKİ İHALE ARASINDA FARK OLMASA BİLE İLK İHALEDEN İTİBAREN DİĞER HİSSEDARLARCA FAİZ TALEP EDİLİRSE MÜVEKKİL HİSSEDARLAR BU FAİZDEN SORUMLU TUTULURLAR MI?

SORU : Diğer alıcı sıfatını taşıyan müvekkillerin de Ahmet adına ödemede bulunmaları yasal olarak olanaksızdır. Alıcıların tümünün satış bedelini kendi adlarına yatırmaları gerekir. Yatırmayan alıcının payının diğer alıcılar tarafından yatırılması mümkün değildir. Vasinin yardımına muhtaç mirasçı Ahmet’in haklarını koruyacak bir vasisi halen mevcut değildir. Bu durumda müvekkil hissedar olan alıcılar iki ihale arasındaki farktan ve gecikme faizinden sorumlu tutulurlar mı?

SORU : En yüksek pey sürenin ihale bedelini ödememesi HAKSIZ FİİLE BENZER bir hukuki durumdur. (133.madde değişikliği hükümet gerekçesi)

Haksız fiillerde kusur arandığına göre, ihale bedelini yatırmamakta KUSURU OLMAYAN müvekkiller iki ihale arasındaki farktan sorumlu tutulur mu?

SORU : SORUMLU TUTULMAK İSTEMİYORLARSA NE GİBİ DAVALAR AÇMALILAR?


DAVA
Ölen müvekkil Ali’nin mirasçılarından TEKİN bir dava açarak Sulh Hukuk Mahkemesinden ihalenin feshini istemiş.

Kendilerinin avukata vekaletname vermediklerini
Avukatın babaları muris Ali’nin vekili oldugunu
Ne babaları muris Ali’nin ne de kendilerinin
Satıştan haberleri olmadığını,
haberleri olsaydı satışa kendi adlarına gireceklerini,
taşınmazı tek başlarına alacaklarını,
şimdi ise diğer beş (müvekkil)hissedarla birlikte malik olduklarını,
bu nedenle zarara uğradıklarını
dava dilekçesinde anlatmıştır.

Tekin davayı kendi adına açmıştır. Diğer mirasçıları davaya dahil etme konusundaki talebi mahkemece ‘gerekmez’ gerekçesiyle reddedilmiş fakat bu talep tutanağa geçmemiştir.

SORU : TARAF TEŞKİLİ YAPILMASI İÇİN DAVACININ VERASET İLAMINI SUNMASI, VERASET İLAMINDAKİ MİRASÇILARIN DAVAYA KATILMALARININ SAĞLANMASI VE DAHA SONRA DAVAYA DEVAM EDİLMESİ GEREKMEZ Mİ? MİRASÇILAR TEK BAŞLARINA DAVA AÇABİLİR Mİ? BÜTÜN MİRASÇILARIN DAVAYA KATILMASI GEREKMEZ Mİ?

BU İŞLEMLER YAPILMADAN KARAR VERİLMESİ BOZMA NEDENİ OLUR MU?

Davacı TEKİN’in mecburi dava arkadaşlarından olan (Ali mirasçılarından ) AHMET’in akıl hastalığı nedeniyle sulh hakimliğinden kendisine vasi tayin edilmesi ve vasiye sulh hakimi tarafından husumet yetkisi verilmesi gerekmektedir.

SORU: AHMET’İN ÖZEL DURUMU BOZMA NEDENİ SAYILMAZ MI? BU KONUDA AHMET’İN VASİSİ ARACILIĞI İLE YENİDEN DAVA AÇMA HAKKI VAR MI?

Duruşmada diğer hissedarların ve alıcıların bazıları KARŞI TARAF sıfatı ile hazır bulunmuşlardır. Hazır bulunanların bir kısmı (ihalenin feshini isteyen alıcılar) davayı kabul etmiş, diğer kısım hissedarlar (alıcı olmayanlar) davanın reddini istemişlerdir.

Davanın reddini isteyenler BK 398. maddesine göre vekilin işlemlerinin vekil edeni ve mirasçılarını bağlayıcı olduğunu savunmuşlardır.

Buna karşılık, ihalenin feshini isteyen bir tarafın sorusu üzerine, duruşmaya katılanlardan ihalenin feshedilmemesini isteyen MURTAZA verdiği cevapta ‘’hissedarlardan ve avukatın müvekkillerinden Ali’nin ölümünden haberi olduğunu fakat avukatının da bunu bildiği halde arttırmaya katıldığını sandığını ‘’ beyan etmiştir. (BK 398)

SORU : BU BEYAN ÜZERİNE BK. 398 ‘E GÖRE, MÜVEKKİL ALICILARIN AVUKATIN İŞLEMİ İLE BAĞLI OLMALARI VE İLK İHALE BEDELİNİ YATIRMAMAKTAN DOLAYI SORUMLU TUTULMALARI MÜMKÜN MÜ?

BU BEYANA GÖRE, SADECE MURTAZA’YA KARŞI MI SORUMLULUKLARI KALMAZ? YOKSA BÜTÜN DİĞER HİSSEDARLARA KARŞI DA SORUMLULUKLARI BİTER Mİ?

Mahkeme davanın reddine ve satış bedelinin yüzde 10’u oranında para cezasının hazineye ödenmesine karar vermiştir. (İİK 134)

Davanın reddi gerekçesi olarak: ihalenin 133.madde gereğince ihale bedeli yatırılmadığından zaten feshedilmiş olması nedeni ile davanın konusuz kalması gösterilmiştir. Ve davanın mahiyeti icabı reddi gerekeceğinden para cezasına hükmedildiği kararda yer almıştır.

SORU : 133. MADDEYE GÖRE FESHEDİLMESİ 134. MADDEYE GÖRE AÇILAN İHALENİN FESHİ DAVASINI KONUSUZ BIRAKIR MI? HAKİMİN DAVAYA DEVAM EDEREK ESASTAN İNCELEMESİ VE KARAR VERMESİ GEREKMEZ Mİ?

SORU : 133.MADDEYE GÖRE FESHEDİLMİŞ OLDUĞUNDAN KARAR VERİLEMESİNE MAHAL OLMADIĞINA İLİŞKİN VERİLEN KARARLA BİRLİKTE DAVANIN MAHİYETİ İTİBARİYLA REDDEDİLMESİ GEREKEN DAVALARDAN OLDUĞUNDAN BAHİSLE 134. MADDEYE GÖRE YÜZDE 10 PARA CEZASI VERİLİR Mİ?

SORU : " 'Dava tarihinde mevcut olan hukuki yararın sonradan ortadan kalması halinde 'ihalenin feshi isteminin reddi' nedeniyle, davası reddedilen davacı aleyhine para cezasına hükmedilmemesi gerekeceğine"
İlişkin yargıtay kararları ışığında, bu davada verilen para cezası hukuka uygun mudur?


SON DURUM
İhale bedeli ödenmediğinden satış düşmüş, en çok ikinci arttırana satım teklifi yapılmış, üç gün içinde teklife cevap verilmeyince ikinci ihale için işlemler başlamıştır.

SORU :
Alıcı olmak istemedikleri halde
Avukatlarının dava vekaletnamesindeki pey sürme yetkisine dayanarak
İstemediği halde ihaleyi kazanması üzerine
İlk ihalenin bedelini yatırmadıkları için
İki ihale arasındaki farktan ve
İlk ihale tarihinden itibaren ilk ihale bedelinin faizinden
Sorumlu tutulmaları olası
Müvekkil alıcıların bu aşamada yapmaları gereken nedir?

Teşekkürler

BİTTİ