Mesajı Okuyun
Old 23-06-2009, 15:48   #85
Promethos

 
Varsayılan

Bakiye karar harcı yatırılmayan ilamın icra takibine konu edilmesi halinde AİHM kararına rağmen yürürlükteki kanun değiştirilmedikçe ilama konu alacakların tahsili için bakiye karar harcıın yatırılması gerektiğine dair aşağıdaki Yargıtay Kararını bilgilerinize sunarım.
T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
Esas: 2008/15602
Karar: 2008/19983
Tarih: 13.11.2008
ÖZET: AİHM'nin kararının karara konu olan dava için bağlayıcılığı söz konusu olup, karar doğrultusunda yürürlükteki kanun değiştirilmedikçe anılan kararın eldeki davaya uygulanma olanağı bulunmamaktadır. Bu halde harçtan sorumlu tutulmayan alacaklıdan harcın ödenmesi istenemez ise de; alacaklının, lehine hükmedilen vekalet ücretini bu ilama göre borçludan tahsil edebilmesi için karar tarihindeki red harcını yatırması gerekir.
(492 sayılı Harçlar K. m. 28, 32)
KARAR METNİ:
Mahalli mahkemece verilen kararırı müddeti içerisinde temyizen incelenmesi borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine, bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
Harçlar Kanunu'nun 28/a maddesine göre "karar ve ilam harcı ödenmedikçe ilgiliye ilam verilmez". Aynı Kanun'un 32. maddesinde ise "yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağı" öngörülmüştür. Harçlar Kanunu'nun bu hükümleri doğrudan doğruya kamu düzenini ilgilendirdiklerinden resen dikkate alınmaları zorunludur.
Somut olayda, takip dayanağı kararın, karar harcı ödenmeden alacaklı tarafça takibe konu edilmesi üzerine, borçlu vekili icra emrinin iptali için icra mahkemesine başvurmuştur. Mahkemece AİHM'nin 26.06.2007 gün ve 25321/02 başvuru no'lu kararından dolayı ortaya yeni bir durum çıktığını, bu karara göre Harçlar Kanunu'nun 28/a ve 32. maddelerinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne aykırı olduğundan, sözü edilen maddelerin Anayasa'nın mülkiyet hakkını düzenleyen 35. maddesiyle hak arama hürriyetiyle ilgili 36. maddelerine aykırılığı gündeme geleceğinden yukarda belirtilen AİHM'nin kararının uygulanmasının mümkün olduğu sonucuna varılarak borçlunun şikayetinin reddine karar verildiği görülmektedir.
Harçlar Kanunu'nun 28/a ve 32. maddeleri halen yürürlükte bulunmaktadır.
AİHM'nin yukarda belirtilen kararı, bu karara konu olan dava için bağlayıcılığı söz konusudur. İşbu karar doğrultusunda yasama organınca bir düzenleme yapılmadığı sürece anılan kararın bu ihtilafta uygulanma olanağı bulunmamaktadır.
Dayanak ilamda borçlunun alacaklı aleyhine açtığı dava reddedilmiş, yalnızca o davada takipte taraf olmayan Cafer hakkındaki istek kabul edilmiştir. Burada hüküm altına alınan alacak için 167.254.960.244 YTL karar harcına hükmedilerek bunun da adı geçen Cafer'den tahsiline karar verilmiştir.
Bu halde harçtan sorumlu tutulmayan alacaklıdan bu harcın ödenmesi elbette ki istenemez. Ancak alacaklı lehine hükmedilen vekalet ücretini bu ilama göre borçludan tahsil edebilmesi için karar tarihindeki red harcını yatırması gerekir. Yatırdığı red harcını da yaptığı takipte borçludan tahsil yoluna gidebilir.
Bu sebeplerle mahkemece alacaklıya yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda bir süre verilerek Harçlar Kanunu'nun 32. maddesi de gözönünde tutularak sonucuna göre bir karar verilmelidir.
O halde, eksik inceleme ile ve yazılı gerekçeyle sonuca gidilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarda yazılı sebeplerle İİK. 366 ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 13.11.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Kaynak: YKD Mart-2009 Sf : 481