Mesajı Okuyun
Old 21-07-2014, 12:51   #189
üye25928

 
Varsayılan

Ülkemizde vakıf üniversitelerinin sayıca çokluğunu göz önüne aldığımızda eğitim noktasında yer yer sıkıntılı ve sorunlu olduğu maalesef herkesin malumuydu.

Ama her ile bir üniversite ideali ile birlikte artık alakasız alakasız illerde birçok devlet üniversitesi bence hiçbir lüzumu olmaksızın açıldı. İnternet sitelerine girdiğimde adam akıllı bilgi alamadığım birçok devlet üniversitesi de vakıf üniversitesi de mevcut. Çünkü akademik olarak bir kadroları yok, 3-4 hoca ile 4 seneyi idare etmeye çalışıyorlar. 24 kişilik sınıflarda eğitim veriliyor bana hep garip gelmiştir.

Ülkemizde hem vakıf hem de devlet üniversitelerinin kalitesi ciddi anlamda düşüş yaşadı, temel sebep, bu eğitimi almaya hazır öğrenci olmayışı ve bu eğitimi vermeye hazır öğretim üyesi olmayışı. Şöyle ifade edeyim. Bu sene 18 yaşında olan Türkiye'deki öğrenci oranı ile Türkiye'deki hukuk fakültesi kontenjanı orantılı olarak artmalıdır.

Yani bu sene 500.000 kişi varsa 18 yaşında olan ve karşılığında 10.000 fakülte kontenjanı varsa,

gelecek sene 18 yaşındaki birey sayısı 550.000 olduysa hukuk fakültesi toplam kontenjanları da 11.000 olması lazım, bu dengenin herhangi bir yönde bozulması, eğitimin kalitesini düşürmektedir. Bu konuyla ilgili olarak diğer bir mesele ise, geçmiş dönemlerde %50 kontenjan artırılması sorunsalıdır. Yıllık yetişen akademisyen oranı belli iken böyle bir faaliyete girilmesi pek isabetli bir atılım olmamıştır bence.

Sıkıntının sadece vakıf üniversitelerinde değil Türkiye'deki hukuk eğitiminde olduğunu ifade etmeye çalıştım. Size bu noktadaki düşüncemi desteklemesi için Sayın Prof. Dr. Kemal Gözler hocanın Yalova üniversitesi'ndeki Kamu Hukuku Yüksek Lisans Eğitimi hakkındaki eleştirilerini aktarmak istiyorum: http://www.anayasa.gen.tr/yalova-yl.pdf

Çözüm önerisi ve sonu olarak hep şunu destekledim, mevcut durumda ne vakıf üniversitelerinin ne de sonradan açılan mantar devlet üniversitelerinin kapatılması mevcut sorunumuza çare olmayacaktır.

Tek çare Hukukta yeterlilik sınavıdır. Avukatlık, hakimlik, savcılık, akademisyeslik, noterlik yapsın yapmasın hukuk fakültesi diplomasını kullanan herkesin girmesi gereken ve 60 alanların geçerek hukuk fakültesini kullanması gereken bir sınav olmalıdır. Aksi halde sistem yeteri kadar adaletsiz ve dengesizdir. Batılı ülkelerin hemen hemen hepsinde hukukta yeterlilik sınavı mevcuttur. Hukukçu mesleği ne olursa olsun, hem güncel mevzuatı takip etmeli hem de genel hukuk bilgisini taze olarak daimi muhafaza etmelidir. Aksi halde o ülkede hukuk sistemi gelişemez.

Gerçekten nitelikli kişilerin hukukçu olmasını istiyorsak, hukukta yeterlilik sınavı gibi bir olguyu kabullenmeli, bu sınavı hukuk camiasında ortak bir bilincin oluşması ve gereken yasal faaliyetin söz konusu olabilmesi için özümseyerek savunmalıyız.

Böylelikle, kısır döngüde devam eden, yok vakıf üniversitesinde hukuk eğitimi almak şöyledir, yok şu devlet üniversitesinde eğitim böyle sorunlarını da defetmiş oluruz.