Mesajı Okuyun
Old 16-06-2006, 11:37   #3
Veysel

 
Varsayılan devletin doğal hakkı

Merhaba ;
İlk yazımla, fazla detaya inmeden konu hakkındaki kişisel yaklaşımımı anlatmaya çalıştım. Ancak, baktım konuya ilgi yok, biraz renklendirmek istedim. Umarım gerekli ilgiyi görür.
Hani, yukarıda "devleti, milletler ve milletler topluluğu oluşturur" demiştik ya, şöyle düşünün ; Devleti ; annne-baba, çocuklarıda birey-toplum. Zaten boşuna "devlet ana, devlet baba" dememişler. Gerçi burda bir tezatlık var. Anne-babayı çocuklar oluşturmuyor , en iyimser şekliyle "çocuk için anne-baba bir araya geliyor." şeklinde düşünebiliriz. Ancak sonuç itibariyle ikisininde varlık nedeni aşağı yukarı aynı. Koruma ve kollama...
Anne-baba nasıl ki belli bir yaşa kadar, yani çocuklarının aklı birşeylere erene kadar sürekli sever ve onları iç ve dış tehlikelerden korumaya çalışır, Devlet' de birey ve toplum uslu durduğu, gereksiz şeylere kafa yormadığı, olası düşüncelerini sadece düşünmekle sınırlı tuttuğu sürece onun için de sorun yok, o da onları sever.
Çocuk ne zaman ergenlik çağına gelir, anne-baba bir söyleyip on işitince işte o an işin rengi değişir. Anne-baba için bir takım tedbirleri alma vakti gelmiştir. Devlet için de öyle. birey ve toplum uslu durmaz, devletin işleyişini yüksek sesle eleştirip hatta daha ileri gidip işine burnunu sokmaya başladığı an onlar için de ufak yollu bir kulak çekme vakti gelmiştir. Bunların ne olduğu zaman içerisinde uygulamalı olarak görülür.
Çocuk büyür okur veya okumaz ama, hak-hukuk-özgürlük vs. kavramlarla tanışıp bunları daha yüksek sesle evde söylemeye başladığı an sevgi ve koruma tek taraflı hal almış demektir. Çünkü o, artık korunma ihtiyacı hissetmemektedir. Bazen anne ve babanın varlığı bile onu rahatsız eder. Bu durumda anne ve babanın ekonomik ve sosyal durumuna göre uygulanacak tedbirler de değişiklik gösterir.
Devlet için de durum pek farklı değil. birey ve toplum rahat durmaz işi daha ileriye götürür, devletin varlığı onları rahatsız etmeye başlar, örgütlenir, ideallerini ve düşüncelerini devlet babanın hiç de hoşuna gitmeyecek şekilde sokağa taşır, ve bunu kitlesel bir eyleme dönüştürürlerse (hele bir de provakatörlerin oyununa gelip işi kırma-dökme şeklinde) dolayısıyla tedbirler de daha sert olur. Çünkü devlet baba kendisine başkaldıranları hiç sevmez.
Bu durum ne zamana kadar devam eder biliyormusunuz ? birey ve çocuk okul (eğer varsa), askerlik, iş hayatı ve kendi kazandığı "para" denen meta ile tanışıncaya kadar... İşte o zaman anne-baba de devlet de rahat bir nefes alır. Aslında devletin uyguladığı taktik ve tedbirler ile anne-babanın uyguladığı üç aşağı-beş yukarı aynı. Dedik ya boşuna "devlet ana, devlet baba" dememişler. Bence tüm tarafların daha çok rahat edebilmesi için bireyi "para" denen o şey le daha çok tanıştırmak. (bu cümleyi ekonomik özgürlük anlamında kullandım. Farklı anlamlar yüklenmemesi ... )
Saygılarımla.