Mesajı Okuyun
Old 14-01-2013, 23:12   #15
Av.Gök

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım,

Öncelikli olarak verdiğiniz hukuk dersi için teşekkür ederim.Ancak üslubunuzu değiştirmenizi öneririm, zira bu şekilde verdiğiniz bu dersler pek ikna edici olmayacak ve dayanaksız kalacaktır. Kanundaki maddeleri tekrarlamaktan ve hafiften de alaylı bir tarzdan öteye gitmeyen anlatımınıza gerek olmaksızın tüm maddeleri buradaki tüm meslektaşlar ve ben de biliyoruz. Ancak bildiğiniz üzere hukuk bir yorum işidir. Maalesef ezberci eğitim uygulamada bir takım yanlışlıkların ortaya çıkmasına ve avukatların da yorum yapmayarak olanı ve uygulamayı kabul etmesine sebep olmaktadır.Ya sorumu düzgün soramadım ya da eksik anlattım , ki bu ihtimalde dahi ayrıntı isteyerek sorumu cevaplayabilirdiniz. Basit şekilde anlatırsak:
Temlikte A (alacaklı) , B (borçlu) 'den olan alacağını borçlu olduğu diğer alacaklı C 'ye devreder.C için B'den olan alacağı tahsil etme hakkı doğar. Burada amaç ifa sebebiyledir.Ancak dikkat ederseniz A burada C'ye bu borcu ödememektedir. Sadece C , A'nın haklarını devralmaktadır. Benim bahsettiğim olayda ise 3.kişi (C) (ipotek veren,kefil ya da 3.kişi) ipotek takibindeki dosya borcunun tamamını A'ya (Banka)ödemekte ve A'dan alacağı temlik almaktadır. Yanlışlık buradadır, burada borcun ifası vardır ve borç bu şekilde sona ermektedir. Diğer durumda ise borç devam etmektedir. Nitekim cevabınızdan sonra araştırdım ki Oğuzman hoca derki "Bir alacak ifa, ibra,takas vb. sona erdikten sonra ortada tasarruf edillebilecek bir alacak bulunmadığı için temlik söz konusu olmaz " demekle savunduğum fikre doktrinsel olarak paralel bir fikir savunmuştur. (Borçlar Hukuku Genel Hükümler, Oğuzman - Öz, 2009,s.931)
Demişsiniz ki "Bu durumda zaten yeni alacaklı aslında kendi de BORÇLUDUR ve kendini bu sorumluluktan kurtarmak ve yine bu borcun bir bakıma yasal yollardan ödenmesini sağlamak için borcu bankaya ödeyerek borçlu sıfatından alacaklı sıfatına geçer." Yalnız benim olayımda alacaklı aslında BORÇLU DA DEĞİLDİR.KİMSEYE BORCU OLMAYAN OLAYLA İLGİSİ OLMAYAN 3.BİR KİŞİDİR.
Demişsiniz ki "Buradaki tek halefiyet Bankanın yerine geçme olabilir. Yani borcu ödeyen 3. kişi bankanın yerine geçmiş sayılabilir ama bu durumda bir şahsın banka yerine yani bir gerçek kişinin tüzel kişi yerine geçmesi mümkün olmayacağından TÜM KANUNLAR VE MEVZUATTA DA düzenlenmiş olduğu gibi TEMLİK hükümlerine göre iş yapılır..." Ben de zaten halefiyetle 3.kişinin bankanın yerine geçeceğini ve halefiyet kuralları gereği alacağını tahsil edebileceğini söylüyorum. Dayanak noktamı halefiyet olarak alıyorum. Ancak siz gerçek kişi tüzel kişi yerine geçemeyeceği için halefiyet değil de temliğin mümkün olduğu gibi bir fikir ortaya atarak gerçekten hukuk dışına çıktığınızı itiraf etmeliyim, kusura bakmayın.
Demişsiniz ki "..bu kadar net bir cümle yazabiliyorsunuz hayret ettim. Resmen HUKUK yaratmışsınız" Hukuk yaratmadım ancak yorum yaptım,keza ikisi çok farklı kavramlardır.
Diğer sebepsiz zenginleşmeye ilişkin cevaplarınızı da zaten konuyu ilk başta anlamadığınız ve uslübünuza devam ettiğiniz için cevap vermiyorum.

İyi çalışmalar dilerim