Mesajı Okuyun
Old 16-12-2012, 12:20   #7
Admin

 
Varsayılan

Yazınızdaki değişik noktalar hakkında düşündüklerimi söylemek gerekirse:
* Ürünü alan şirket, kullanan şirket çalışanları ise 4077 sayılı yasa kapsamına girmeniz oldukça güç, zira yasanın 3/e maddesindeki Tüketici tanımına uymuyorsunuz. Dolayısıyla bu yasanın HİÇBİR maddesine dayanmanız olası değil gibi gözüküyor.
* Dükkandaki satıcının satış sırasında söyledikleri, müşteri temsilcilerinin telefonda oyalamaları vs. kolay ispatlanabilir şeyler değildir. Dolayısıyla "olmamış" gibi kabul edebilirsiniz. Ürünün özellikleri açısından dikkate alacağınız, ürünün kullanım kılavuzu, firmanın basılı reklamları, internet sayfalarında açıklamaları vs. dir. Bunlar delil olarak kullanılabilir. "Satış görevlisi öyle dememişti"yi hemen hemen hiçbir zaman ispat edemezsiniz. Keza müşteri hizmetlerinin oyalaması vs. de sizin için mazeret değildir, onların size geri dönmesini beklemek durumunda değildiniz, yasal bir süreniz var ve kaçırmamak istiyorsanız, süresinde yazılı şekilde gerekli başvuruları yapmanız beklenirdi.
* (Alışverişin 4077 sayılı yasa kapsamında olduğunu varsayarsak bile) Ürünün yurtdışında birebir değişim yapılıyor olması, satıcıyı Türkiye'de de yapmak yükümlülüğü altına sokmaz. Satıcının Türkiye'de uyması gereken kanun 4077 sayılı kanundur ve eğer ürün bu kanun kapsamında ayıplı malsa, nasıl iade/değişim/onarım yapılacağı ve bu yollardan hangisinin nasıl seçileceği yine aynı kanunda düzenlenmiştir. Satıcı bu kanuna uyduğu sürece başka bir yükümlülük altında değildir.
* Manevi tazminat vs. elbette söz konusu değil, unsurları yok. (Şirket CEO'su bu olay nedeniyle akıl hastahanesine yattıysa cevabım değişir)

Olayı özetlemek gerekir, çok iyi durumda olduğunuzu düşünmüyorum, zira öncelikle gerekli sürelerde gerekli başvurularını yazılı yapmamışsınız, dayandığınız deliller (satış görevlisinin sözü vs.) çok ispat edilebilir değil ve en önemlisi 4077 yasaya girmiyor gibi duruyorsunuz. Hal böyle olunca 1000-TL'lik tablet için genel mahkemelerde dava açmaya ve 2 yıl dava ile uğraşmaya değer mi iki kere düşünmek gerek.

Ancak eğer olay 4077 sayılı yasa kapsamında olsaydı, bence o zaman tüm handikaplarınıza rağmen ayıbın "gizli ayıp" olduğu iddia edilerek zamanaşımı süresine girmediği iddiasıyla (madde 4/4) tüketici hakem heyetinden sözleşmeden dönme talep edilebilirdi ve satıcının yurtdışındaki mallar için bu uygulamayı yapması da düşünüldüğünde, hakem heyeti büyük ihtimalle bu talebi kabul ederdi diye düşünüyorum.