Mesajı Okuyun
Old 07-12-2009, 14:47   #61
üye15184

 
Varsayılan

Başvurumun en kısa zamanda Mahkemeye sunulacağı, olayla ilgili tüm yargısal kararları AİHM'e sunma yükümlülüğümün olduğu ve göndereceğim tüm dilekçelerin sağ üst köşesine yapıştırmam için gerekli 10 adet barkot ( Başvuru numarası ve dava tarafları yazılı ) Temmuz 2008 itibariyle tarafıma gönderilmişti.

Açılan ceza davasına da daha ilk duruşmadan itibaren müdahil olmuş, yerel mahkeme kararını ise daha sonra temyiz etmiştim.

Benim şikayetimin iki hukuksal boyutu vardı;
1- Avukatlık Kimliğinin resmi statüsüne ilişkin hukuksal sorun,
2- Olay sırasında iki bankacının davranışları ( hakaret suçu kapsamında değerlendirilmesi gereken )

1. hukuksal soruna ilişkin ilişkin; Manisa'da yaşanan olayda da olduğu üzere beraat kararı verilme ihtimali olduğunu hep biliyordum. AİHM'e de bu yüzden başvurmuştum.

Ancak hakaret suçu bakımından, kamera görüntülerinin tüm ısrarıma rağmen geç isteneceği ve bu arada da görüntülere ulaşılamayacağı inanın hiç aklıma gelmemişti.

Bu hukuki ve fiili durumu da AİHM'e bildirdim. Sadece bu hususun bile AİHM nazarında 6. madde ihlali olarak değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Çünkü her ne kadar 6. madde lafzi yorumla, ceza davasında müşteki-müdahil sıfatlarına haiz sujeleri kapsamı altına almıyor gibi görünse de benim başvurumda olduğu gibi müşteki ve müdahil sıfatlarına haiz sujeleri de kapsamalı diye düşünüyorum.

AİHS Md:6; ceza yargılamasında, müşteki-müdahil sıfatına haiz kimseler için tatbik edilmeyecekse, bu durum evrensel hukuk ilkelerine ve olması gereken hukuka aykırılık teşkil edeceği açıktır.




Olayı başka bir hayali bir örnekle tekrar düşünelim;
1-Mağdur M, Mobese kameralarının kapsamında olan bir yerde bir suçla karşılaştı.
2- Savcılığa gidip şikayetçi oldu.
3- Savcılık, olayla ilgili soruşturma başlattı,
4- Ancak Mağdur M'nin Savcılıktaki tüm ısrarına rağmen, Mobese görüntüleri soruşturma dosyasına girmedi,
5- Şüpheli Ş hakkında açılan ceza davasında, delil yetersizliğinden dolayı beraat kararı verildi,
6- Mağdur M, savcılık aşamasında şikayetçiydi, açılan ceza davasında da davaya müdahildi,
7- Mağdur M, beraat kararını temyiz etti. Dosya henüz kesinleşmedi,

AİHM, bu hayali durumu 6. madde kapsamında bir ihlal olarak değerlendirmezse, müşteki-müdahil sıfatlarına iyönelik 6. madde kapsamındaki hak ihlalleri yaptırımsızlıkla karşılaşacak ve müşteki-müdahil sıfatına haiz kimseler, kendi iç hukuk uygulayıcılarının takdirlerine kalacaklardır.

Bu durum ise ne AİHS'nin amaçsal yorumuna, ne de AİHM'in kuruluş ve işleyiş felsefesine uygun düşmediğini düşünüyorum.