Sayın benden yaşça ve tecrübece büyük ve benimle aynı aşamalarda olan sevgili meslektaşlarım, forumdaki ilk sorumu soruyorum, araştırma yaptım ancak bir sonuç elde edemedim, umarım yanlış yerde açmıyorumdur ve gözümden kaçan cevaplanmış bir soru değildir.

Soruma gelecek olursam;

Tarım işleriyle uğraşan bir müvekkilime bir müşterisi 4 bin küsür para gönderiyor. O ara müvekkil kontrol etmek için hesaba giriş yapmayı deniyor ancak "hesap bulunamadı" "şifre yanlış" gibi ibarelerle karşılaşıyor. Bunun üzerine şifresini değiştirip tekrar giriş yapıyor ve paranın geldiğini ancak bakiyesinin 0 olduğunu görüyor. Hesap hareketlerine bakıyor ki aynı gün içinde para başkasına aktarılmış. Ancak aktarılan X kişisini ne tanıyor ne de kendi böyle bir EFT yapmış. Zaten ben internetten para hiç aktarmam şube evimin karşısında diyor. Yani 4 bin küsür lirasından oluyor.

Velhasıl, paranın gittiği kişinin adresini ve telefonunu bir şekilde tespit ettim görüştüm. Ben de mağdurum benim arkadaşım hesap bilgilerimi istedi sana para gelecek telefonuna gelen şifreyi bana söyle dedi ben de verdim sonra gittim bankadan parayı çekip ona verdim falan diyor. Ancak pek de inandırıcı olduğunu söyleyemeyeceğim. Doğru olsa da olmasa da suç duyurusunda bulunacağım, sonuçta bir dava açıldığında o da bana söylediklerini orada söyleyebilir. Suç duyurusu sonucuna göre de alacak davası veya sebepsiz zenginleşme davası açacağım.

Sorum şu ki; suç duyurusunu hangi suça dayanarak yapacağımı tespit edemiyorum. Dolandırıcılık ve hırsızlığa girdiğini düşünmüyorum, buna ilişkin bir karar da bulamadım. Elbette ki savcı da mahkeme de suçun hukuki niteliğiyle bağlı değil ancak yanlış bir suçtan suç duyurusu yapmak bana kendimi eksik hissettirecek. Ptt, bankalar kanununa tabi olmadığı için kusursuz sorumluluğu ve basiretli bir tacir gibi davranma zorunluluğu olmadığından şu anlık Ptt ye bulaşmadan karşı tarafa suç duyurusu yapmayı planlıyorum.

Kısacası; hangi suça dayanmalıyım, fikriniz nedir?
Şimdiden çok değerli görüşleriniz için minnettarım, mutlu kalın.