Mesajı Okuyun
Old 30-11-2013, 23:51   #2
Av.şükrü söğüt

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım,
Sizin de belirttiğiniz gibi mahcurun(kısıtlının)vasisinin mahcur adına dava açabilmesi için vesayet makamı olan sulh hukuk mahkemesinden husumete izin(dava açma izni)alması gerekir.Bu iznin getirilmesindeki amaç mahcur adına açılacak davalarda davanın mahcurun aleyhine sonuçlanması halinde,mahcurun mahkeme masrafları,vekalet ücretleri,tazminat vs. gibi mali yükümlülüklerle karşılaşması nedeniyle mahcurun mal varlığına zarar verilmesinin önlenmeye çalışılmasıdır.
TMK,vasinin mahcur adına açacağı davalarda izin alınmasını öngörmüş ise de mahcura karşı açılan davalarda yani mahcurun davalı olduğu durumlarda vasinin husumete izin almasına gerek yoktur.(Böyle bir durumda vasinin yapacağı iş vesayet-vasi tayini kararını mahkemeye ibraz ederek davalı-mahcurun adına davayı davalının yasal temsilcisi sıfatıyla takip etmektir.)Çünkü mahcur davacı değil davalı durumdadır.Aksini düşünecek olursak mahcura karşı dava açan bir kimsenin,sulh hukuk mahkemesinin şu veya bu sebeple husumete izin vermemesi durumunda (davacının) davasını devam ettirememesi gibi bir durum ortaya çıkar ki bu durum davacının hak arama özgürlüğünü tamamen ortadan kaldırır.Saygılarımla..Av. Şükrü Söğüt